Siyasilerden İnanılmaz Gaflar, Potlar

"Bizim üçüncü önceliğimiz eğitime birinci önceliği vermektir"
GEORGE WALKER BUSH

"Bu perşembe günü Reagan havalimanının uçakları ve gişeleri havalanacaklardır"
GEORGE WALKER BUSH

"Bu sizin paranız. Bunu kazanmak için para ödediniz" GEORGE WALKER BUSH

"Görebildiğinizi düşündüğünüz şeylerin görünmeyen yanlarını göremezsiniz"
GEORGE WALKER BUSH

"Kendime özgü fikirlerim var. Güçlü fikirler. Ama bu fikirlerle her zaman aynı fikirde değilim"
GEORGE WALKER BUSH

"Cenab-ı Allah'ı size emanet ediyorum" TANSU ÇİLLER

Haydar Aliyev için "Haydar Ali Bey" TANSU ÇİLLER

"Trabzon'u il yapacağız!" TANSU ÇİLLER

"Türkiye'de petrol vardı da, Tankerlerin hortumuna ağzımızı dayayarak biz mi içtik"

9. Cumhurbaşkanı SÜLEYMAN DEMİREL

"Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz" SÜLEYMAN DEMİREL

"Irak'ta İşler iyi gitmiyor galiba" GEORGE WALKER BUSH

Tansu Çiller gafları
Bu bölümde TANSU ÇİLLER gaflarının daha komikleri var. Gülme garantisi veriyorum. Gerçekten çok sevimli ve insanı gülmekten kıracak gaflar ama biraz da düşündürücü tabiî, Türkiye'de başbakanlık yapmış bir profesörün böyle gaflar yapması nasıl mümkün? Başlıyoruz:

* Tansu Çiller, zaten büyükşehir belediyesi olan Samsun için, Samsun halkına hitaben,
"Samsun'u Büyükşehir yapalım mı?" demiştir.

* Sakarya ve ilçelerinde iki günlük geziye çıkan Çiller, Kocaalililer'e "Karaalililer", diye seslenmiş, camiden "salâ''" okunurken de "ezan okunuyor" demiştir.

* "Her türlü gericiliğe karşı çıkacağız" diyeceği yerde "Her türlü gericiliğe sahip çıkacağız" demiştir.

* Belediye zabıta memurlarını selamlarken "Merhaba polis" demiştir.

* Bursa’da yerel bir TV kanalında canlı yayına telefonla katılan bir vatandaşa "konuşmalarımıza dikkat edelim 70 milyon bizi izliyor" demiştir.

* Tansu Çiller'e göre "kırat" değil, "beyazat"tır, Azerbaycan liderlerinden rahmetli "Elçibey" olur "Alibey", "Çekiç Güç"un adı "Çekici Güç"e döner.

* "Ölü kaybı olmamıştır" deyimi onundur.

* "Kol kırılır, yen içinde kalır" deyimini "Kol kırılır ama yen içerde kalır"a çeviren de odur. Erzurum'u sınıra taşımış, Kayseri Belediye Başkanı Karatepe'yi milletvekili yapmış, bağımsız yargıyı, bağımsız yasaya çevirmiştir.

* "Bazıları boğazlanan Kaymakam Kemal Bey'in utancını Türkiye'nin üzerine damgalamak istiyorlar.
" Kemal Bey, "Boğazlanan Kaymakam" değil, Yozgat'ın Boğazlıyan Kaymakamı'dır.

* Seçim kampanyası dahilinde Erzurum'da bulunan Tansu Çiller halka hitabetmektedir. Kalabalıktan bir ses ortalığı çınlatır:
''Bıdığını yirim gız senin" Tansu Hanım, bu sözü duyar hemen yanındaki il başkanına donerek,
"bıdık ne demek" diye sorar. Adamcağız utandığından mı, Tansu Hanım'ın morali bozulmasın diye mi bilinmez "ciğer" diye cevap verir. Nereden bilsin olacağı! Tansu Çiller konuşmasını şu cümle ile bitirir:
"Bacınızın bıdığı sizlere feda olsun!"
Not: Erzurum'un yöresel şivesinde BIDIK=Kadınların cinsel organıd.

* Mesut Yılmaz'a Meclis'te "Mesut Yılmaz istikrarsızdır" demek isterken "Mesut Yılmaz iktidarsızdır" demiş, tüm Meclis ve Mesut Yılmaz gülmekten kırılmıştı.

* Bir konuşmasında karşısındaki topluluğa ''Cenab-ı Allah'ı size emanet ediyorum'', demiştir.

* İsrail'i ziyareti esnasında bir konuşmasında ''arz-ı mevud'u'' tanıdığını bunun İsraillilerin hakkı olduğunu söylemisti. Arz-i mev'ud içinde Türkiye'nin Güneydoğusu da var tabii ki...

* Çiller, ''Halisünasyon'' kelimesini 7 defa denemesine rağmen söyleyemediğinin ertesi günü basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, bu kez tuzağa düsmedi. Çiller'in, ''Hayaller, şiirler Türkiye'nin karnını doyurmuyor'' sözleri üzerine onu makaraya saran bir gazetecinin, ''buna halüsinasyon diyebilir miyiz?'' diye sorması üzerine, Çiller ''hayaller'' diyelim, niye Türkçe konuşmuyorsunuz?'' dedi. * Taocu muhalefet (Mao'cu diyecek)

* Akdeniz'in incisi Trabzon (Karadeniz'in incisi Trabzon, diyecek)

* Afyonlulara hitaben, ''Sevgili Şebinkarahisarlılar!''

* ''Güvenoyu'', sayesinde ''güvenlik oyu'' olmuş, kırat, beyaz at, ak at halini almıştır.

* Namaz kılmayı da başbakan olduktan sonra öğrenen biri olarak, Samsun mitinginde minareden yükselen sesi duyunca susmuş ve "ezan okunuyor susuyorum" demiştir. Bunun üzerine Esat Kıratlıoğlu "Tansu Hanim bu ezan değil, salâ" diye uyarınca "Esat Bey, salâ ne demek?" diye sormuştur. İşin kötüsü, mikrofonların tüm bu diyalog süresince açık olmasıydı.

* Mesut Yılmaz'a ''şerefsiz onbaşı'' demiş olması ise başlı başına bir gaf olup, ordu mensuplarını da bir hayli kızdırmıştır.

* Söyleşi yapmak üzere gelen gazeteci rahmetli Yavuz Gökmen'e jest yapmak istedi ve "Melek Hanım nasıllar?" diye sordu. Gökmen'in yazılarında sıkça değindiği babaannesi Melek Hanım, 26 yıl önce yaşamını yitirmişti. Çiller, söyleşiden sonra Gökmen'le vedalaşırken yine gülümsedi ve "Melek Hanım'a selam söyleyin!" dedi.

* ''Göktürk yazıtları'' için ''Gökhun yazıtları'' demişti. Deniz kenarında olmayan bir ilimizde de halka hitaben ''Size denizi getiricem...'' sözü vermiştir.

* Yine halka hitabettiği bir toplantıda,
Çiller:
''- Kırat'ın yemini verecek misiniz? (oy istiyor kardeşimiz)
Vatandaşlar:
''- Tabiî vereceğiz.
Çiller:
''- Biz de sizin yeminizi vereceğiz...

* Emniyetin istihbarat daire başkanı Bülent Orakoğlu'nu ''sayın köstebek'' olarak tanımlama yaratıcılığını göstermiştir...

* Tiyatrocu Ali Poyrazoğlu bir oyununda, 23 ciltlik Anıtkabir özel defterinden seçtiği bazı bölümleri seyircileriyle paylaşıyor. Poyrazoğlu, ''bu ülkede Başbakanlık yapmış Tansu Çiller, Anıt Kabir’de Atatürk'ün huzuruna 5 kez çıkmış ve beş kez yazı yazmış deftere. Dördü hiç okunmuyor... Beşincisini de simdi ben okuyacagim sizlere..." diyerek Çiller'in Atanın huzurunda özel deftere yazdığı şu metnini okudu:

"Yüce önder. Ulu ve büyük Atam! Doğru Yol Partisi'nin 14'üncü yılını idrak ediyoruz. (Sonra 14'ün üzerini karalamış, 15 yapmış) Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin ve demokrasinin bekçileri olarak 16'ncı yılımızda huzurundayız... Davamız yarım asırlık yani 65 yıllık bir davadır. Milliyetçilik ve çağdaşlık yolunda yarım asırdır yani tam 40 yıldır yürüyoruz. Bu ülkenin çimentosu olmanın sevinci içindeyiz. Biz bu ülkenin çimentosuyuz. Bizimle tuğlaları yapıştıracaklar, duvar örecekler, bina yapacaklar, içimize girecekler. İlkelerinin ışığı altında partimizin 17'inci yılını kutluyor, saygılar sunuyorum. Görüşmek üzere."

* Deccal değil Yılmaz olsan ne farkeder? ''Yılmaz değil deccal olsan ne farkeder?'' demek istiyor.

Genç nesil Tansu Çiller'in başbakanlık yaptığı dönemi ya bilmez ya da hayal meyal hatırlar. Bu sevimli eski başbakanımızı ben, zamanında çok sevmiştim. Kendisiyle gurur duydum. Zira güzel ve zeki görünüşlü bir kadındı. Sonra Almanya'da yaşadığım için Almanlara hava atabiliyordum. ''Bakın bizim başbakanımız bile kadın, sizden daha çağdaşız vs'' Koca bir resmi asılıydı işyerimin duvarında.

Daha sonra gaflarıyla meşhur oldu bu sevimli başbakan. Başarılı olamadı ama bence dönemi gerek terörle mücadele, gerekse Çağdaş Türkiye görünümü baz olarak alınırsa şimdikinden çok daha iyiydi.

TANSU ÇİLLER GAFLARI
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, 1996'da Susurluk kazasından söz ederken,

''Devlet uğruna kurşun atan da yiyen de şereflidir'' dedi.

Bir zamanlar Tansu Çiller vardı. Yükselişi kimsenin beklemediği kadar hızlı olmuştu. Sonra aynı hızla bir düşüş yaşadı. Tansu Çiller'in, Devlet Bakanlığı ve Başbakanlığı sırasında yaptığı gaflar, sık sık çetele halinde yayımlandı. Siyasi haber sayfalarında ''imsak köşesi'' gibi ''Çiller gafları'' köşeleri oluştu.

Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof.Dr. Birol Emil,
"Başbakan, dilde anarşi yaratıyor" diyordu: "Ya ana dilini bilmediği için dili sürçüyor ya da yabancı bir dilde düşünüp Türkçe ifade etmeye çalıştığı için böyle oluyor."

DYP içinde de Çiller'in gafları sıkıntı konusu oluyordu. Konuşmalarını kısa kesmesini isteyen milletvekilleri şunları diyordu: "Ne kadar uzun konuşursa, o kadar çok yanlış yapıyor. Konuştukça batıyor, bizi de batırıyor!"

DYP'deki Çillercilere göre, "uykusuzluk ve yorgunluk nedeniyle dili sürçüyordu".
Çiller karşıtlarına göre ise, "Çiller, Türkçeyi sonradan öğrenmiş bir ABD'li gibiydi. Bilgisiz olduğu için hata yapıyordu ve yapmaya da devam edecekti."

11 kasım 1996'da eski DSP ve eski CHP'li Ertuğrul Günay, "Çiller, Atatürk'ün 58 yıl önce öldüğünü unutmuş, 58 yıl sonra başsağlığı dileyecek kadar gaflet içinde" dedikten sonra ekliyordu: "İngiltere'de Galler, bizde ise gaflar kraliçesi var!"

Tansu Çiller'den birkaç gaf Tansu Çiller bir konuşmasında terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'dan bahsediyor:

"Sayın Öcalan... Sayın değil tabii..."

Tansu Çiller, 7 temmuz günü Yalovalılara 77'nci il oldukları müjdesini vermeye çalışıyor... - Yedi yedi daha ne edeeer?
- Ondööört...
- Hayııır. Yedi yedi daha ne edeeer?
- Kırkdokuuuz...
- Hayııır. Bugün günlerden neee?
- Cumartesiii...
- Hayııır. Bugün ayın kaçııı?
- Yedisiii...
- Aylardan neee?
- Temmuuuz
- Yedi yedi daha ne edeeer? - ???

İl yapmanın moda olduğu zamanlardır. Tansu Çiller Samsun'da halka seslenir:

- Samsun'u il yapalım mııı? - ???

Tansu Çiller, Kurban Bayramı'nda Samsunlu hemşehrilerine seslenir:

"- Sevgili Samsunlular, mübarek Ramazan Bayramınızı... (Arkadan bir görevli "Kurban Bayramı efendim" diye uyarır.) Mübarek Ramazan Bayramınızı olmasa da, en az onun kadar mübarek Kurban Bayramınızı kutlarııım..."

Kaş ve Kale ilçelerinde halka hitap eden Çiller, Kaş içme suyu şebekesinin açılışını yapar. Çiller, açılışı yaparken, Saklıkent'ten gelen suyun sel felaketiyle adını duyuran Senirkent'ten geldiğini söyler. Ardından Kale ilçesine geçen Çiller, burada da yaptığı gaflara yenilerini ekler. Kale'nin Kınık beldesinde, 'Kınık' adıyla yapımı düşünülen havaalanından bahsederken, 'Demre Havaalanı' der.

Hükümeti eleştirirken de, ''Kuran kurslarını kapattılar'' yerine, ''ezan kurslarını kapattılar'' diye konuşan DYP lideri, hızını alamayınca elma ile portakalı da karıştırır. Çiller, elma yetiştiriciliği yapılmayan Kale ilçesinde portakal üreticisine,

"- Yazık, elmalarınız para etmedi" diye seslenir.

Tansu Çiller, Meclis Grubu'nda Kemal Derviş'i eleştirir:

"... Ancak Türkiye gibi bir ülkeyi halüsanattan, bir tür hayali girişimlerle, halusi, halus, halis..." (Cümle bu kadardır. Ve Tansu Çiller sadece 'halüsinasyon' demek istiyordur.)

Başbakan Erdoğan’ın, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyen merdivene ters binmesini eleştirmesi ve Kılıçdaroğlu’ndan da "Sen de 4 kişinin tuttuğu attan düştün’’ cevabını alması, siyasetçilerin başından geçen ilginç olayları ve gafları gündeme getirdi.

Başbakan Erdoğan’ın rahatsızlanarak makam aracından mahsur kalması ve balyoz ile kurtarılmasının yanı sıra, şortla askeri birlik teftiş eden Turgut Özal´ın “Benim memurum işini bilir, Bir koyup üç alacağız, Biraz da küçük Turgut’la oynasınlar´ lafları ise hala hafızalarda yer ediyor.

Süleyman Demirel, mayo ile denize girerken, fotoğrafının çekildiğini anlayınca, elleriyle göğüslerini kapatmış, yüzme bilmeyen İçişleri eski Bakanı Abdülkadir Aksu da, otomobil lastiği ile denize girmişti. Aksu, ‘’Ferro Krom Tesisleri’’ için de ‘’Kırro Ferom Tesisleri’’ demişti.

ÇAY TOKUŞTURAN BAKAN
Çernobil faciası sırasında ise dönemin Sanayi Bakanı Cahit Aral çay bardağı tokuşturup ‘’Bizim çaylarda radyasyon yok’’ diyerek çay içmiş ve adı ‘’Bekerel Cahit’’ kalmıştı. Özal döneminin Enerji Bakanı Cemal Büyükbaş ise memleketi Eskişehir’de petrol bulunduğunu açıklamıştı. Ancak bakanın petrol çıktığını söylediği yerin hemen yakınındaki benzin istasyonundan sızıntı olduğu belirlenmişti.

KADEHLERİ KARIŞTIRDI
Demokrat Partinin tek başına iktidarda olduğu yıllarda, Adnan Menderes’in “Odunu bile koysam milletvekili olur” sözü epeyce tepki çeken gaflardan birisi olmuştu. Bülent Ecevit ise Çankaya köşkündeki bir yemekte kadehleri karıştırıp konuğunun kadehini almıştı. Ecevit Afganistan Başbakanına 'Afgan Genel Müdürü' dedi. ‘’Medeni Kanun’’ yerine ‘'Medeni Hatun’’ diyerek güldürdü. Ecevit, Eylül ayının ortasında 30 Ağustos'u da kutladı.

‘’MERHABA ASKER’’
Gaf denilince ilk akla gelen isimlerden biri olan Tansu Çiller ise ‘’Mübarek kurban şeker bayramınız kutlu olsun, Allah’ı size emanet ediyorum’’ gibi sözleriyle hatırlanıyor., Kırat yerine “Beyaz At’’ diyen Çiller, Haydar Aliyev’e 'Haydar Ali Bey' demiş, belediyedeki zabıta memurlarını da 'Merhaba Asker' diye selamlamıştı.

Süleyman Demirel ise ‘’Dün dündür bugün bugündür…Yollar yürümekle aşınmaz, Ege bir Yunan gölü değildir. Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh, Ege bir göl değildir’’ sözleriyle hatırlanıyor. Deniz Baykal da, Aşık Veysel’i anma gecesinde ‘’Çorum’dan çıkıp geldi’’ diyerek, Sivaslıları hem üzdü, hem güldürdü.

ÇİÇEK SULADI
Erdal İnönü, ‘’Seni sevmeyen ölsün’’ diyen vatandaşa ‘’Aman ölme bir oy gider’’ cevabını verirken, SHP eski Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan da Kızılcahamam mitinginde vatandaşlara ‘’Sevgili Kızılderililer’’ deyince meydan, kahkahaya boğulmuştu.

TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk ise kendisini gece 03.00’de telefonla arayan ve ‘’Sayın Başkanın inşallah uyumuyordunuz’’ diyen yakın bir arkadaşına ‘’ Yok uyumuyorum, 3-5 nöbetçisiyim’’ cevabını vermişti..

AKP’li Turizm eski Bakanı Atilla Koç ise ‘’Uyuyan Bakan’’ olarak tarihe geçti. CHP Tunceli milletvekili Kamer Genç’in çapkınlık yaparken yakalandığı iddiasına karşılık, ‘’Ben çiçek sulamaya gitmiştim’’ cevabı ise Türk siyasi hayatına kazındı…

Sayfa Bülteni

Soru ve görüşleriniz için yorum yapın: