Septizm
Septisizm; her tür bilgi savını kuşkuyla karşılayan, bunların temellerini, etkilerini ve kesinliklerini irdeleyen, ayrıca aklın kesin bir bilgi elde edemeyeceğini, hakikate erişilse dahi sürekli ve tam bir şüphe içinde kalınacağını, mutlak`a ulaşmanın mümkün olmadığını savunan felsefi görüştür...
Antikçağda Thales’ten beri ortaya atılan felsefesel açıklamalarının çokluğu doğal olarak eleştiriyi ve şüpheyi gerektirmiştir. Antikçağ Yunan, bilgiciliğinin kurucusu Protagoras tarihsel süreçte ilk şüphelenen düşünürdür. Protagoras “ her şeyin ölçüsü insandır. Her şey bana nasıl görünürse benim için öyledir. Üşüyen için rüzgar soğuk, üşümeyen için soğuk değildir. Her şey için birbirine tümüyle karşıt iki söz söylenebilir” der. demek ki herkes için gerekli kesin ve mutlak bir bilgi edinmek sonsuzdur. Protagoras’ın şüpheciliği göreli şüpheciliktir.
Şüphecilik Elis’li Pyrrhon’la birlikte okullaşır. Bilgi sorununu sistematik olarak ilk inceleyen şüpheci Pyrrhon’dur.
Descartes’de bir şüphecidir. Onun şüpheciliğine yöntemli şüphe denir. Descartes, şüpheciliği kesin bilgiyi buluncaya kadar tüm bilgileri gözden geçirme anlamında bir yöntem olarak kullanmıştır.
Pyrrhon, Platon ve Aristoteles okulları arasında bir karşıtlığı sezmiştir ve bu karşıtlığı daha sonra Stoa ve Epikuras okullarında derinleşmesini izlemiştir. Bu gözlemleri Pyrrhon’a felsefe öğretilerine karşı güvensizliği ve bundan ötürü de şüpheyi aşılamıştır.
Pyrrhon’un şüpheciliği bu temel maddede açıklanabilir.
1) Nesnelerin gerçek yasası kavranılmaz.
2) Öyleyse nesneler karşı tutumuz yargıdan kaçınma olmalıdır
3) Ancak bu tutumlardır ki ruhsal dinginlik’e ulaşabilir.