Saha (Yakut) Türkleri

Yakutlar ya da Sahalar (Yakutça: Сахалар Sahalar), Rusya Federasyonu içindeki Yakutistan'da yaşayan Türk halkı.

Yakutça, Türk dilleri'nin kuzey öbeğine bağlı bir dildir. Çoğunluğu Yakutistan'da olmak üzere, bu dili yaklaşık 456.000 kişi konuşur. Yakutça, Magadan, Sahalin bölgelerinde, Taymir ve Evenk özerk bölgelerinde de konuşulur. Yakutların dili, aynı zamanda kuzey Sibirya'nın küçük halklarının ticârî dilidir. 1960 ve 70'lerde kültürel ve manevi bir canlanma Yakut dili ve edebiyatının yeniden doğmasını sağlamıştır.

Yakutlar, 13. ve 14. yüzyıllarda Moğol kökenli Buryatların akınlarından sonra Sibirya'nın Baykal Gölü bölgesinden kuzeye göçen ve Türkçe konuşan insanların torunlarıdır. Bölgenin yerlisi olan daha küçük sayıdaki Moğol, Even (Lamut), Tunguz ve Eski Asya halkları da Yakutlarla kaynaşmıştır. Bölgenin güney ve kuzeyi arasında kültürel farklılıklar bulunmasına rağmen, her iki grup da Doğu Ortodoks Kilisesi ile Şaman inançlarının bir bileşimini benimsemiştir. Yakutların nüfusu 1926 ile 1959 arasında kolektivizasyonun ve Sovyet baskısının sonucunda hızla düşmüştür. Bugün Rusya Federasyonu topraklarının beşte birini oluşturan Yakutistan’ın toplam nüfusu 929.280’dir (2002); Yakutların bu nüfus içindeki oranı  % 46’dır (432.290) ve cumhuriyetin nüfusunun çoğunluğunu oluştururlar.

GİRİŞ: Doğu Sibirya’nın en eski kavimlerinden olan Yakut Türkleri (kendi dillerinde Saka, Saha, Kişi insan anlamında) Hun Türklerinin bir kolu olan Kurikan boyundandırlar. Kurikanlar, tarihte Güligan ismiyle de tanınmışlardır. Güliganlar tarihte ilk defa 8. yüzyılda Orhun Abidelerinde Yüç (üç) Kurikan adıyla zikredilmişlerdir. Türklerin en eski kavimlerinden biri olan Yakutlar 17. asırdan beri Rus ve Avrupa edebiyatlarında Yakutlar olarak tanıtılmakta ve tanınmaktadır. Yakut ismi Tunguzların Yeko, Yekot terimlerinden türemiştir. Orta Lena’nın her iki yakasında ve Lena nehrinin Vilyuv ve Jena kollarının oluşturduğu alanlarda çeşitli göçebe meslekleriyle uğraşan Yakut kabileleriyle Ruslar önce 1632’de Lena nehrinin sağ yakasında Yakutsk şehrini kurarak ilişkilerini başlattılar. 13. ve 14. yüzyıllarda bölgede varlıkları bilinen Yakutların ülkesinde böylece başlayan Rus yönetimi bölgeyi kendi vilâyeti olarak kabul edip, zengin maden kaynaklarını da sömürmeye başladı. Bugünkü Yakutistanın yüzölçümü 3.062.100 km’den ibarettir. Yakut Türkleri 12. asra gelinceye kadar bugünkü Yakutistan topraklarını kendilerine vatan edinerek Türkleştirmişlerdir. Yakut Türkleri tarihte birkaç kez Rusların kendi topraklarına girmelerine karşı  koymuşlardır. 20. yüzyıl başlarında Yakutlar arasında milliyet duyguları da gelişmeye başladı. Rus yönetimine karşı haklar ve toprak isteğiyle direnişler ve mücadeleler sonrasında 27 Nisan 1922 Yakutistan Muhtar Cumhuriyet statüsü kazandı. Bugün ise Rusya Federasyonuna bağlı Saha Yakut Cumhuriyeti’nde tek taraflı bağımsız olarak yaşamaktadırlar. 

Kuzeyinde Laptev ve doğu Sibirya denizleriyle çevrili olan Yakutistan’ın başkenti Lena ırmağı üzerindeki Yakutsk şehri olan ülkenin genel nüfusu 1.281.000’dir. (1990). Doğusunda ve kuzeybatısında Sibir dağları bulunur. Ülkenin % 20’den fazla bir bölümü kuzey kutbundadır. Yakut dilinin bugüne kadar devam etmekte bulunan eski Türk dillerinden birisi olduğu hususunda Türkologlar birleşmişlerdir. Ortak görüş bugünkü Yakut dilinin eski Türkçenin devamı olduğu yolundadır. Yakutistan yer altı zenginliği bakımından harikulâde bir ülkedir.

COĞRAFÎ: Orta Sibirya’nın doğusu ile doğu Sibirya’nın batı bölgelerini içine alan Akaçlama havzasına tekabül eden çok geniş topraklar üzerinde yer alır. Yüzölçümü bakımından eski Sovyetler Birliği’ndeki en büyük Muhtar Cumhuriyeti olup, 3.62.100 km’dir. Başkenti Yakutsk olup Yakutistan’ın % 20’sinden fazla bölümü kuzey kutbundadır. 2/3’ü dağlarla kaplıdır. Kış 180 ile 220 gün arası sürer. Ülkenin 4/5’ünü kutup bölgesine has iğne yapraklı ağaçlar kaplar ve Yakutistan’ın ancak % 1’i tarıma elverişlidir. Genellikle nehirlerde balıkçılık yapılır, ormanlarda kürk hayvanları avlanır. Bunun dışında soğuğa dayanıklı ren geyikleri ve at beslenir. Bu sert iklim şartlarına rağmen Yakutistan yer altı madenleri yönünden zengin bir ülkedir. Bol miktarda altın elde edilir. Elmas madenleri de bulunmaktadır. Ülkede 2500 milyon tonluk çok zengin kömür rezervleri bulunduğu tahmin edilmektedir. Aslında ülke dünyanın en soğuk ülkesidir. Güneydeki göller yöresinin bir kısmı hariç topraklarının tamamı buzlarla kaplı olup, donmuş toprakları oluşturur. Yakutistan topraklarının % 66’sı dağlarla kaplıdır. 

Ülke topraklarının orman alanları 138 milyon hektarı bulur. Akarsular bakımından zengin olup, ülke dahilinde 450.000’den fazla akarsu, 670.000’den fazla göl bulunmaktadır. Yakutistan’ın uzunluğu kuzeyden güneye 200 ve batıdan doğuya 2300 km’dir. Yakutistan da yüksek dağlar azdır. Yakutistan haritasına bakıldığı takdirde bu ülkenin bir nehirler memleketi olduğu görülür. Bugün ülkede 9 şehir, 31 kaza, 47 işçi sitesi, 265 köy bulunmaktadır. Başkent Yakutsk’un Moskova’ya uzaklığı 8.468 km’dir. Tabiî güzellikleriyle harika bir ülkedir Yakutistan.

NÜFUS: Ülkenin genel nüfusu 1.281.000 (1990)’dır. Yakut Türklerinin % 95.5’nin kendi cumhuriyetlerinde yaşamalarına rağmen % 38.4’lük bir orana sahip oldukları görülür. Daha  sonra yapılan sayıma göre ülke nüfusunun 365.000’i Yakuttur. Eski Sovyetler Birliği’nde toplam olarak 382.000 Yakut yaşamaktadır. Ülkenin başkenti Yakutsk’in nüfusu 170.000’dir. 1632 yılında Tungzular bu kavim için Yoko, Yaka kelimelerinin ve -ı çokluk eki ilâvesiyle Yakut adını kullanmışlardır.

EĞİTİM: Yakutistan’da 2 üniversite (7800 öğreğnci), 669 ortaokul (200.000 öğrenci), 18 teknik okul (10.300 öğrenci) bulunmaktadır. Üniversite öğrencisinin % 69.5’i Yakut Türküdür. Yaklaşık ülkede 600 kütüphane , 10 müze, 700 kulüp vardır. Yakut dilinde 1989’da 701.000 kitap basılmış, 521.000 tirajlı olan 3 dergi, 35 milyon tirajlı 28 gazete yayınlanmıştır. Eğitim Rus ve Yakut dillerinde yapılmaktadır. Yakutçanın Türk lehçeleri ile benzerliği yok denecek kadar azdır. Dolayısıyla da Yakutça konuşan biri ile anlaşmak çok zordur. Dilin % 50’si eski Türkçe kelimeler ihtiva etmekle birlikte bir hayli kelime de komşularından bilhassa Moğolcadan alınmıştar. 

19. yüzyıldan itibaren Kiril harfleri ile yazılan Yakutça 1920’ten 1938’e kadar Lâtin harfleriyle yazılmış sonra tekrar Kiril alfabesi kullanılmıştır. Bugün Yakut edebiyatı hayli gelişmiş olup, bütün güçleri ile kendi kültürlerini örf ve âdetlerini yaşatmaktadırlar.

EKONOMİ: Ülke ikliminin olumsuzluğu tarımı etkilemektedir. Yüzölçümün % 1’inde güçlükle tarım yapılmaktadır. Ekme ve biçme faaliyetleri yerine hayvancılık önemli bir uğraşıdır. Yakut Türkleri sığır, at ve ren geyiği beslerler. At ve sığır eti yerler. İnek ve kısrak sütü içerler. Giyim eşyası için kürkü olan hayvanları avlarlar. Ülkede balıkçılık geçim tipi olarak yapılır. Yakutistan’da ziraat esasen et, süt, hayvancılığında yoğunlaşmıştır. Bitki üretiminde ise patates ve sebze ağırlıklıdır. Ormanlarda yabanî hayvan avcılığı son derece gelişmiştir. Kürk  deri üretimi iyi düzeydedir. Yabanî dağ koyunları (kar koyunu) son derece boldur. Etinden, yününden, derisinden yararlanılır. Çok zengin maden yataklarına sahiptir. Altın ve elmas en önemli zenginlik kaynağıdır. Eski Sovyetler Birliği’nin elmas üretiminin % 99.8’ini Yakutistan karşılar. Zengin kömür yataklarına da sahiptir. Bu madenlerden başka gümüş, nikel, bakır, kurşun, tuz ve petrol kaynakları da bulunmaktadır. Ayrıca Yakutistan da uranyum yatakları da keşfedilmiştir. Doğalgaz da ülkenin gelir kaynakları içerisindedir. Yakutistan yer altı zenginliği bakımından harikulâde bir ülkedir.

SONUÇ: Bilindiği üzere Türkler ana hatları ile batıda Balkanlardan, doğuda Büyük Okyanusa, kuzeyde Buz Denizinden, güneyde Tibet’e kadar olan sahada yaşarlar. Yaklaşık 12 milyon kilometrekarelik bir sahaya yayılmış olan Türklerin toplam nüfusu en basit hesapla 250 milyon civarındadır. Dünya Türkleri arasında hem politik hem demografik konumu yönünden 1. sırayı Türkiye Türkleri almaktadır. Türkiye’den sonra en fazla demografik, ekonomik belki de politik potansiyele sahip olan Türk toplulukları Kafkasya ve Orta Asya’da bulunmaktadır. Orta Asya dediğimiz (Türkistan da) tarih, din, dil ve kültür birliği olan Türk soylular ve toplulukları yaşamaktadır. Bizler bu topluluklardan Saha, Yakut Türk topluluğunu tanıtmaya çalıştık. İleride diğer Türk akraba ve topluluklarını da tanıtmaya çalışacağız. İnanıyoruz ki 21. yüzyıl Türk yüzyılı olacaktır.

DİPNOTLARI

1. HAYİT Baymirza. Sovyetlerde Türklüğün İslâmın bazı meseleleri, İstanbul 2000.

2. DEVLET Nadir. Çağdaş Türk Dünyası, İstanbul 1989.

3. DEVLET Nadir. Büyük İslâm tarihi ek. Cilt İstanbul 1989.

4. CAFEROĞLU Ahmet. Türk Kültürü sayı: 24, Ankara 1964.

5. Anayuttan Atayurda Türk Dünyası, sayı: 2, Ankara 1993.

6. Anayuttan Atayurda Türk Dünyası, sayı: 14, Ankara 1998.

7. ÖZEY Ramazan. Türk Dünyası, İstanbul 1997.

8. MÜTERCİMLER Erol. Türkiye ve Türk cumhuriyetleri ilişkiler modeli, İstanbul 1993.

9. Sovyetler Birliği sonrası bağımsız Türk cumhuriyetleri ve Türk grupları TOBB, İstanbul 1992.

10. Yeni Türkiye dergisi, Türk dünyası özel sayısı sayı: 16, Ankara 1997.

11. ŞİMŞEK Atilla. Türk Dünyası, Ankara 1998.

12. DÖNMEZ Yusuf. Türk Dünyasında Beşerî ve İktisadî Coğrafyası, İstanbul 1987.

13. LEYLAK Mehmet. Orta Asya ve Kafkaslarda Türklerin demografik yapısı (20. yüzyıl) Ankara 2000.

Kaynak: www.orkun.com.tr

Sayfa Bülteni

Soru ve görüşleriniz için yorum yapın: