Nejdet Sevinç Yazıları; Meydanda Bir Anıt Gibi
Nejdet Sevinç│Meydanda Bir Anıt Gibi
TÜRKLÜĞÜN yerine Türkiyeliliği ikâme etmeye çalışan bir adamın Türklük’le ilgili meselelerde hassas olması beklenemez.
Herhâlde Türklüğe yapılan hakareti, kendine yapılmış alçakça bir tecavüz olarak kabul etmiyor olacak ki, eline mikrofonu almış avazı çıktığı kadar bağırıyor:
- “Van’da yapılan ne kadar yanlışsa, Şişli’de yapılan da o kadar yanlıştır. Her iki olayda da adalete müdahale edilmiştir.”
Adalete müdahale edilmesinden şikâyetçi olan bir zâtın, ermeni diasporasının Türkiye’de toplantı yapmasına izin vermeyen hâkimi sürgüne göndermek gibi bir sâbıkaya sahip olmaması gerekirdi!
Hem efendim, Orhan Pamuk mahkemeye verildiği günden itibaren ülkenin hemen hemen bütün televizyonları bu adamı, desteklemediler mi? Mahkemeyi tesir altına almak maksadıyla açıkoturum düzenlemediler mi? AB ve ABD fonlarından beslenen satılık yazarlar köşelerini ona tahsis etmediler mi?
Bütün bunlar adalete müdahale değil miydi?
O kasıntı Olli Rehn’in, Orhan Pamuk’un beraatını AB’ye girmek için şart koşması ve Abdullah Gül’ün “beraat edeceğini zannediyorum” diye ona cevap vermesi adalete müdahale değil miydi?
Dâvâ dosyasının Dışişleri Bakanlığı’nda ne aradığını biri çıkıp açıklasın lütfen.
Andrew Duff gibi, John Bendit gibi, Lagendijk gibi Türk aleyhtarlığını meslek hâline getiren seviyesizlerin, Türklüğe alenen hakaretten yargılanan şöhret budalasının kolunda mahkemeye gelmesi adalete müdahale değildir de milliyetçi tavır mı müdahaledir adalete?
Van’da yapılan ne kadar yanlışsa, Şişli’de yapılan da yanlışmış!
Eğer kendi milletine hakaret ederek ödül kazanmak isteyen o zavallı yazar Türk Milleti’ni câni olmakla suçlamasaydı, Şişli’ye kimse gelmezdi!
Türklüğün resmen reddedildiği, Türk olmamakla böbürlenenlerin Türk Devleti’ni ele geçirdiği ve Türk Devleti’nde, Türklüğün bir alt kimlik hâline getirilmek istendiği bir dönemde yaşıyor olmasaydık kimse gitmezdi Şişli’ye.
Şahsi menfaatlarını Avrupa Birliği’nin siyasi emelleriyle tevhid edenler başımıza tebelleş olmasaydı da kimse gitmezdi!
Allah sağlıklı uzun ömürler versin, sevgili Altemur Kılıç Ağabeyimin, 82 yaşını idrak etmesine rağmen Şişli Meydanı’nda bir anıt gibi neden dikildiğini anlamıyorsanız, hiçbir şey anlatamayız size. Onlar Türklüğün var olduğunu haykırmak için Şişli Meydanı’ndaydılar! Ve hep orada olacaklardır!
21.05.2005- Halka Olaylara Tercüman