Mehmet Sayın Yazdı; Acı Reçete
Mehmet Sayın│Aralık 09, 2016
Acı Reçete
Ben Arthur Hailey’in yazdığı romanların hemen hepsini okudum , yazar romancı ama bildiğimiz romancılar gibi değil , her romanında ayrı bir iş kolunu incelemiş ve o işkolunun “tam tabiriyle ıcığını cıcığını” didikleyerek bir roman formunda okuyuculara anlatmış.
Aslında ona araştırmacı yazar hatta “araştırmacı romancı” demek daha uygun olur düşüncesindeyim.
Bu kitaplardan biri “Strong Medicine” (Güçlü tıp) Türkçe adıyla “Acı reçete”
Kitapta Amerikan ilaç firmaları ile Amerikan gıda ve ilaç kurumu arasındaki bazıları normal bazıları da hukuk dışı olan ilişkiler anlatılmakta.
Şimdi hemen soracaksınız ;
Bu konu bizim ülkemizi neden bu kadar ilgilendiriyor diye;
Hemen cevap vereyim bizim hayatımızla sonuna kadar ilgili çünkü hepimiz insanız bugünün hastası değilsek bile yarının potansiyel hastasıyız dolayısıyla hepimiz ilaç kullanıcısıyız.
Evet ilaçlar şifa getirir doğrudur ama her zaman öyle değildir bazen de yan etki yapar yani “yararı kadar olmasa da“ zaman zaman zararı da vardır.
Ne kadar çok ilaç kullanırsanız o kadar da yan etkiye maruz kalırsınız.
Bazen de bu yan etkiler görmezden gelinir, işte o zaman facialar olur.
Hamile kadınlara verilen ve 50 li 60 lı yıllarda çok sayıda engelli doğuma sebep olan Thalidomide ilacının sebep olduğu facialar gibi.
Bazen de ilaç fabrikaları insanlara GDO’lu ürünler sunan ve zirai ilaç üreten firmaları satın alırlar , mesela Alman ilaç devi Bayer’in Amerikan firması Monsato’yu yakın zamanda satın alması gibi.
Bir de yanlış teşhisler var tabii;
Bunlardan birine de ben şahit oldum , bana bir zararı olmadı ama 25 yıl kadar önce Bursa’da “kolesterolümü yükselttiği öne sürülerek” bana haftada bir adet yumurta yemem söylendi;
O zaman kollesterolün üst sınırı 240 sayılırdı şimdi de 200 diyorlar ve ileride 180 derlerse ona da şaşırmayacağım.
25 yıl haftada bir tane yumurta yedikten sonra da “kusura bakmayın yanılmışız” dediler ve yumurtayı beraat ettirdiler !!!
Bu en masumu;
En kötüsü ise insanlarda her türlü rahatsızlıklara yol açtığı bilimsel olarak tespit edilen GDO lu ürünler üreticisi fabrikanın ilaç sanayii tarafından satın alınmasıdır.
Yani birinin bozduğunu öbürü tamir edecek ve bu iki firmanın da sahibi aynı;
Söyler misiniz bunun dolandırıcılıktan ne farkı var?
Artık bu durum gerçek ilim adamları tarafından da dillendirilmeye başlandı ve o ilim adamları da ciroları milyarlarca doları bulan ilaç devleri tarafından topun ağzına kondular.
Bu konu hepimizi ilgilendirmektedir onun için hepimiz duyarlı olmak zorundayız.
Çünkü buradaki konu hayatımızdır.
Mehmet Sayın