Abdullah Alagöz Yazdı; Sistemi Tıkayan Gizli Ajandalı Zihniyetlerdir
Abdullah Alagöz│Ekim 16, 2016
Sistemi Tıkayan Gizli Ajandalı Zihniyetlerdir
İktidarından muhalefetine herkesin hemfikir olduğu konu şuan sistemin tıkanmış olduğu gerçeğidir. Neden tıkanmıştır sorusuna aydın tavrıyla maalesef gerçekçi açıklama yapma cesaretini gösteremiyorlar.
-Sistem nerede tıkanmıştır ona bakmak lazım. Modern devletlerde var olan kuvvetlerin ayrılığı prensibi devre dışı bırakıldığı için sistem tıkanmıştır. Yasama, yürütme ve yargı yerini sadece yürütmeye bıraktığı, yürütme yetkisi de tek şahısta toplandığından bugünkü kargaşayı yaşıyoruz.
-Bürokraside liyakat, adalet ve eşitlik ilkesinden vazgeçilerek yürütmenin kendi elemanlarıyla bürokrasiyi doldurduğu için devlet bürokrasisi değil yandaş bürokrasisi oluştuğundan sistem tıkanmıştır.
-Ekonomik, kültürel ve sosyal problemler yandaş mantığıyla şekillendiği için sistem tıkanmıştır.
-İç ve dış güvenlik Türk milleti eksenli değil ideolojik eksenli temellendirildiği için sistem tıkanmıştır. Yurt içinde etnik temeli politikalar yurt dışında mezhep temeli yaklaşımlar ülkeyi çıkılmaz sokağa sokmuştur. Bundan dolayı sistem tıkanmıştır.
-Cumhuriyet yönetimine kin kusmak ve Osmanlı yalakalığı sistemi tıkamıştır.
-Türk milletinin egemenliğini ve başat güç olmasını istememek sistemi tıkamıştır.
-PKK ve Feto terör örgütleriyle işbirliğine girilerek cumhuriyeti terbiye etme anlayışı sistemi tıkamıştır.
-Milli eğitimi kozmopolit eğitime dönüştürme politikaları sistemi tıkamıştır.
-Yönetimi, cemaat, tarikat ve bölücülerle birlikte paylaşma arzusu ve uygulamaları sistemi tıkamıştır.
-Partiler yasası faşist devletlerde olmadığı kadar katı olduğu ve Sayın Bahçeli gibi partiyi kendi çiftliği gibi kullanan liderler çıktığı için sistem tıkanmıştır.
-Bilim yerine biat kültürü geçtiği için sistem tıkanmıştır,
Birkaç örnek bu düşüncemizi herhalde doğrular.
Cumhuriyete başkaldıran hainlerin kahraman ilan edilmesi, cumhuriyeti kuranların ayyaş olarak topluma sunulması,
Teröristlerle Oslo’da başlayan Dolmabahçe sarayında zirve yapan ortaklığı, cemaatlerin, tarikatların -bu arada Feto terör örgütü de bunların içinde- devlet yetkisini paylaşıma açmaları,
Okullarda andımızın kaldırılması, bayrak şiirinin yasaklanması gibi arkaik zihniyetler,
İhanet süreci boyunca teröristlere her türlü tahkimat için fırsat ve zemin hazırlanması,
Askeri kışlada bile Türk bayrağının yakılması, askerimizin başına çuvalın geçirilmesi, Habur çadır mahkemeleri rezaleti,
Eğitimde adeta her sokağa bir İmam Hatip Lisesi’nin açılması,
Düne kadar Türk kelimesinden alerji duyan devlet bürokrasisindeki yandaş militarizmi
Nedenleri daha da sıralayabiliriz…
Peki, bütün bunların tek müsebbibi kimdir ya da kimlerdir?
Evet, tek müsebbibi başkanlık sistemi dahi yokken uygulamalarıyla bu anlayışı başlatandır, yetkilerinin dışına çıkarak hukuki alt yapısı bile olmayan zorlamayla gerçekleştirdiği ve yukarıda sıraladığımız icraatlarıdır.
O halde böylesi bir durumda yapılacak şey kurumların tekrar işler hale getirilmesi ve yanlış uygulamaların sonlandırılması mı yoksa yanlışa hukuki alt yapı hazırlamak mı?
Sayın Bahçeli “bu hayırlı işi bozmayalım” diyor. Hangi hayırlı iş? Yoksa yukarıda sıraladığımız hukuki olmayan ve ülkeyi maceralara götüren uygulamaların sizde temsilcisi misiniz?
Sayın Bahçeli; artık sizde karnınızdan konuşmayı bırakıp kim olduğunuzu ve hangi amaçlar peşinde koştuğunuzu bir açıklayın da hem camiamız hem de milletimiz gerçek yüzünüzü görsün!
Ülkemizde maalesef iktidarından muhalefetine kadar ülkenin çıkarları değil gizli ajandası olanların hukukun dışına çıkarak bu ajandalarını gerçekleştirme teşebbüsü kargaşanın asıl sebebi olmuştur ve olmaya da devam etmektedir.
Feto terör örgütünün bukalemun özelliği birçok kuruluşa da yansıyarak bukalemun insan tipi ortaya çıkmıştır. Onları öğrenmek, tespit etmek ve gereğini milletçe yapmakta da zorlanıyoruz vesselam.
Abdullah Alagöz