112 Acil Diyalogları

Denizli 112 Acil Servisi’nin resmi internet sitesinde 112 Acil çalışanlarının başlarından geçen ilginç olaylar ve komik telsiz diyalogları yayınlanıyor. Hepsi de yaşanmış anılardan oluşan telsiz konuşmalarını paylaşan 112 çalışanlarının, “112’de nöbetler her zaman hareketli, her zaman sürprizlerle doludur, hepsi yasanmış, güzel anılar” başlığıyla okurlara ulaştırdığı anıları şöyle:

Tüylerini yolarım

Denizli 112’nin ilk kuruluş yılları. Telsiz konuşmaları, ambulans çıkışları, Komuta Kontrol Merkezi (KKM), her şey yeni yeni standarda giriyor. Müdür yardımcısının il dışında olduğu dönem. Seyrettiği bir filmden etkilenen ambulans şoförü telsizden, ‘450 istasyonda’ demek yerine ‘Kartal yuvaya döndü’ der. O sırada Denizli il sınırlarına giren ve telsizi dinleyen müdür yardımcısı şu anonsu yapar, ‘Gelirsem o kartalın tüylerini yolarım!’

Dil sürçmesi

Komplikasyonlu doğum vakasına giden ekip hastayı alır, hastaneye çıkış anonsu geçerken dili sürçer. ‘Merkez, 7 yaşında 23 aylık gebe aldık, hastaneye çıkış yaptık.’

Sapık

KKM amacı dışında aramalardan bıkmıştık. Eski santral, numaraları göstermede yetersizdi. 4 hattan ikisine dışarıdan numaratör bağlattık. Hatları amacı dışında kullananların (biz onlara kısaca sapık diyoruz) numaralarını kısmen görebilecektik. Numaratörler çalışmaya başladı. Ancak telefon trafiğimiz o kadar hızlıydı ki numaralar arkadan geliyordu. Bir ara aynı numaranın üst üste göründüğünü fark edip numarayı aradık. Hemşire Hanım karşısına çıkan bayanı, “Hiç utanmıyor musun, bir de bayansın. Seni savcılığa vereceğiz, bak hala konuşuyor. Terbiyesiz” vb. güzel sözlerle uzun uzun uyardı! Kapattıktan sonra arayanın bayan olduğunu söyledi. Hep beraber esefle kınadık. Aradan yarım saat geçmemişti ki gelen telefonlardan birini aynı hemşire karşıladı. Ancak konuşmuyor renkten renge giriyordu. Arada ‘kusura bakmayın’ gibi laflar etse de hali çok kötüydü. Telefonu kapattıktan sonra öğrendik ki sapık diye kızdığı, bir sürü laf söylediği bayan 112 Başhekimi çıkmıştı. İdare ile ilgili işler için üst üste aramış, konuşmuş , numaratöre birden çok çıkınca “sapık” zannedilmiş, hemşire ona “iyi dileklerini” söylerken toplantıda olduğu için kısık sesle kendini tanıtmaya çalışmış, ama sesini duyuramamıştı.

Kalk gidiyoruz!

2 grup arasında silahlı çatışma çıkmıştır. Olay yerinde yaralılar olduğu ihbarı üzerine 2 ekip yola çıkarılır. İlk ekip, olay yerinden ağır yaralı 1 kişiyi alır, 1 ölü olduğunu söyler. İkinci ekip, olay yerine geldiğini anons geçer. Bir süre sonra tekrar olay yerinden anons geçer ve bir yaralı aldığını söyler. Yaralılar hastaneye bırakıldıktan sonra 2. ekip doktoru, KKM’yi arayıp olayı anlatır. Ekip, olay yerine gittiğinde görgü tanıkları yaralı birinin kaçtığını söyler. Ekip araya araya yaralıyı bahçelerin arasında, bir duvarın dibinde saklanırken bulur. Yaralı, ‘Nerden buldunuz beni ya. Gidin başımdan, ben saklanıyorum’ der. Ekip doktoru, ‘Olmaz! Kalk hastaneye gidiyoruz’ der. Yaralı, ‘Ağabey, benim bir şeyim yok, şimdi yerimi belli edeceksiniz, bela mısın gidin başımdan’ der. Ekip doktoru, ‘Seni almadan şuradan şuraya gitmem, araya araya zor bulduk zaten’ der. Yaralı, ‘Ağabey ne olur dikilip durmayın. Nerden buldunuz beni, ne güzel saklanıyordum’ der. Ekip doktoru, ‘Ben anlamam kardeşim, kalk gidiyoruz’ der. Ekibi ikna edemeyeceğini anlayan yaralı, ambulansa binmek zorunda kalır.

Yalan söyler misin, ders olsun

Gece saat 03.00 sıralarında KKM’ye gelen ihbarda üniversite öğrencisi bayan, erkek arkadaşıyla tartıştıklarını, arkadaşının az önce kendisini arayıp intihar amaçlı çok sayıda ilaç içtiğini söylediğini ve sesinin kötü geldiğini ifade ederek yardım ister. Erkek arkadaşının telefon ve adresi alınır. Ekip çıkarılır, 155’e haber verilir. Şahsın telefonu aranır. Olayın kahramanı gecenin bir yarısı 112 tarafından aranınca panikler. İlaç almadığını, kız arkadaşını korkutmak, barışmak için yalan söylediğini ifade eder. Ambulansın yolda olduğunu öğrendiğinde panikle kendinin çok tanınmış bir ailenin çocuğu olduğunu, gece yarısı hem 112, hem 155 ekipleri kapısına gelirse rezil olacağını, babasının çok kızacağını ifade edip, ambulansın iptali için adeta yalvarır. Ancak KKM, hem yalan söyleme ihtimaline karşı hem de ders olsun diye ambulansa görev iptali yaptırmaz. Şahıs midesi yıkanmak üzere ve ifadesi alınmak üzere Denizli Devlet Hastanesi’ne götürülür.

İlaçtan değil, koşmaktan ölecek!

20 yaşlarında bir erkek, KKM’yi arayarak intihar amaçlı 7-8 adet ağrı kesici içtiğini, ancak şimdi pişman olduğunu, ölmek istemediğini ifade eder. KKM, alınan dozun öldürücü olmadığını, tedbir amaçlı kendisine ambulans gönderileceğini söyler. Şahsın yalnız olduğu ve genel durumu da iyi olduğu için yola çıkması istenir. Şahıs birinci kavşakta bekleyeceğini söyler. Ambulans olay yerine hareket eder. Bu arada şahıs sabırsızlanıp, 2. kavşağa doğru yürür. 1. kavşakta bekleneceği ihbarını alan ekip, 2. kavşaktan şahsın yanından hızla geçer gider. Şahıs ambulansın peşinden koşar, bu arada KKM’yi arayıp ambulansın geçtiğini bildirir. KKM ekibi, bu defa ambulansı 2. kavşağa yönlendirir. Ekip, 2. kavşağa hareket eder. Ancak bu arada şahıs da durmayıp, 1. kavşağa doğru koşmaktadır. Ambulans yine hızla yanından geçer gider.

Şahıs yine peşinden koşar, yine KKM’yi arar, ekip yine 1. kavşağa yönlendirilir, şahıs yine ters istikamete koşar. En sonunda ekip şu anonsu geçer. ‘Merkez, 2 kavşak arasında peşimizden koşup duran biri var, hasta bu koşan kişi midir?’ KKM, ‘Doğrudur ekip! Vatandaş ağrı kesiciden değil de ambulans peşinde koşmaktan ölecek. Yakalayın da hastaneye götürün’ der.

KET, ped olunca

KKM’de yeni çalışmaya başlayan hemşirelerden birisi bir gün telefonu açar. Karşısına müdür yardımcısı çıkar. Müdür yardımcısı, ‘Hemen bana bir KET yollayın’ der. Hemşire biraz da müdür yardımcısının sesinden korkarak, KET’i, ped olarak algılayıp, ekiplere müdür yardımcısına ped götürmelerini söyler. Bir süre sonra gerçek ortaya çıkınca da hemşire, müdür yardımcısının gözüne görünmemek için izne ayrılmaya karar verir.

Doğru adres, doğru hasta!

KKM, “160, Yenişehir Sitesi D Blok’a çıkış yapın” diye anons geçer. Ekip olay yerinden telsiz anonsu geçer, “Merkez, bu sitede D Blok yok, en son C Blok var.” KKM, doğru bloğu öğrenir, “160, en son blok, 7. katta 70 yaşlarında bayan hasta” der. Ekip, “Merkez, şu anda 5. kattayız. Bu blokların hepsi 5 katlı. 7. kat yok!” der. KKM, doğru katı da bulur. Ekibi yönlendirir. Ekip anons eder, “Merkez, hasta 30 yaşlarında erkek. Hemen bana bir KET yollayın.” Ankara

Sayfa Bülteni

Soru ve görüşleriniz için yorum yapın: