Zonguldak

Zonguldak Hakkında Bilgi

Zonguldak ilinin merkezi olan şehirdir. Karadeniz kıyısında bulunan şehir, özellikle limanıyla Türkiye'nin Karadeniz ülkeleriyle arasındaki deniz ticaretinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca Türkiye'nin en zengin taşkömürü madenlerini barındırır. Fakat son dönemlerde gelirini tek yön olan taşkömüründen kazanması sebebiyle şehir her geçen gün gerilemektedir. 1995 yılında Karabük'ün il olması sebebiyle sanayi yönünden geri düşmesi şehirden dışarı göçü hızlandırmıştır. Şu anda halen aşırı oranda göç vermektedir.

Tarih
Zonguldak yöresinin tarih öncesi çağları ile ilgili bilgiler tam bir kesinlik kazanamamıştır. MÖ.VI.yüzyılın başlarında Megaralı Kolonistler Karadeniz kıyılarında bir takım ticari kentler ve iskeleler kurmuşlardır. Bunların başında Herakleia Pontika (Krdz.Ereğlisi), Teion (Filyos-Hisarönü), Sesamos (Amasra) ve Kromnay gelmektedir. Bu yerleşim alanları ve iskeleler yüzyıllar boyunca önemini korumuştur.
Antik Çağlarda Bithynia ile Paplagonia’nın kesiştiği noktada bulunan Zonguldak yöresinde Frig (MÖ.1200/750-676), Kimmer, Pers (MÖ.555-333), Makedonya (MÖ.IV.yüzyıl), Bithynia ve Pontus Krallığı ( MÖ.IV.-I.Yüzyıl), Roma (MS.I.-IV.yüzyıl) ve Bizans (MS.IV.-XIII.yüzyıl) dönemlerinde yerleşimler olmuştur. Bu dönemlere ait kalıntılar günümüze kadar gelmiştir.

Zonguldak yöresi Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Kutalmışoğlu Süleyman Şah ve kardeşi Mansur’un akınlarına uğramıştır. Emir Karatekin 1084’te Karadeniz Bölgesi’ndeki yerleşim alanları ile birlikte Zonguldak’ı da ele geçirmiştir. Ardından Bizanslılar yeniden yöreyi ele geçirmişlerdir. Anadolu Selçuklularının çöküşünden sonra Kastamonu ve Zonguldak yöresinde bir beylik kuran Hüsamettin Çoban Bey Zonguldak yöresini tamamen egemenliği altına almıştır. 

Bu arada Cenevizliler ve Bizanslılar sürekli buraya akınlar düzenlemişlerdir. Candaroğulları yöreyi ele geçirdilerse de o dönemdeki siyasi karışıklıktan ötürü Zonguldak’ı alamamıştır. Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlı topraklarına katılmış, ancak Ankara Savaşı’ndan (1402) sonra Timur yöreye hakim olmuştur. Timur’un Anadolu’dan çekilmesinden sonra Çelebi Mehmet 1413’te Osmanlılarda bütünlüğü sağlamıştır. 

Yöre, Fatih Sultan Mehmet zamanında, 1460’ta kesin olarak Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. XVIII.yüzyılın ikinci yarısında Şile’den Cide’ye kadar olan Karadeniz kıyılarındaki bir çok iskele “hatab (odun) iskelesi” ismini taşıyordu. Bunlardan belli başlıları; Karasu, Ereğli, Filyos, Bartın, Amasra ve Cide’de bulunuyordu. Bugünkü Zonguldak’ın il merkezinin bulunduğu yer Ereğli’ye bağlı Tahta İskelesi’nin çevresinde İstanbul’a gönderilecek kereste depoları bulunuyordu.

XIX.yüzyılda Zonguldak’ta taşkömürü yataklarının bulunması ve üretime geçilmesi ile birlikte Zonguldak önem kazanmıştır. 1899’da kaza merkezi yapılmış, yabancı şirketlerin Kozlu’daki yönetim merkezleri 1909’da buraya taşınmıştır. Zonguldak’ın Belediyesi 1899’da kurulmuştur. Bu dönemde Kastamonu vilayetine bağlı, Kastamonu merkez sancağı ile Bolu sancağının sınırları içerisinde bulunuyordu. I.Dünya Savaşı sırasında Zonguldak Limanı Rus donanması tarafından bombalanmıştır. Mondros Mütarekesi’nden sonra (30 Ekim 1918) taşkömürü üretim bölgesini ele geçirmek amacıyla Fransızlar 8 Mart 1920’de Ereğli ile birlikte Zonguldak’ı da işgal etmişlerdir. Fransız birlikleri 21 Haziran 1920’de yöreden çekilmiştir. TBMM 1920’de Zonguldak’ı bağımsız Mutasarrıflık yapmış, sancakların kaldırılmasından sonra da, 1924’te il konumuna getirilmiştir

Coğrafya
İl topraklarının büyük bir bölümü ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlarda kayın, meşe, kestane, çınar, ıhlamur ve kızılağaç, gürgen, karaçam, sarıçam, kızılçam ağaçları bulunmaktadır. Akarsu kenarlarında da söğüt ve kavak ağaçları vardır. Bitki örtüsü bakımından çok zengin olan ilde, her çeşit bitkiye rastlanmaktadır.  Zonguldak’ta Karadeniz iklimi hüküm sürmekte olup, her mevsim yağış almaktadır. En fazla yağış sonbahar ve kış mevsimlerinde görülür. Denizden iç kesimlere doğru gidildikçe, iklim biraz daha sertleşir. Yıllık yağış ortalaması 1234.96 mm., en yağışlı aylar 148.65 mm., Aralık ve 141.72 mm. ile Ocak aylarıdır. Yağışlar kıyılardan iç kesimlere doğru gidildikçe hem azalmakta hem de yağmurdan kara dönüşme özelliği göstermektedir.

Plajlar
80 km’lik kıyı şeridi boyunca çok sayıda doğal plaj ve kumsal bulunmaktadır. Doğu yönünden itibaren Sazköy, Filyos, Türkali, Göbü, Hisararkası, Uzunkum, Kapuz, Karakum, Değirmenağzı, Ilıksu, Kireçlik, Armutçuk, Karadeniz Ereğli, Mevreke, Alaplı ve Kocaman mevkiileri yaz boyunca yöre halkının akın ettiği kumsallardır

Mesire Yerleri
Merkezde Ulutan Baraj Gölü, Ereğli’de Kızılcapınar Baraj Gölü ve Gülüç Baraj Gölü, Çatalağzı beldesinde bulunan Dereköy Göleti ile Karapınar beldesinde bulunan Çobanoğlu Göleti (18 ha) içme suyu ya da sanayi amaçlı yapay göllerdir. Bu göllerin çevresi yöre halkınca günübirlik dinlenme alanları olarak kullanılmaktadır. Merkez Kokaksu mevkiinde bulunan Harmankaya, Kozlu beldesinde Değirmenağzı ve Ereğli’de Güneşli Şelaleleri ilin en önemli çağlayanları olup, trekking amaçlı olarak kullanılmaktadır

Eğitim
İl genelinde 10 anaokulu, 324 ilköğretim okulu, 59 genel - mesleki lise olmak üzere toplam 389 okulda eğitim ve öğretim yapılmaktadır.

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi; Tıp Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ereğli Eğitim Fakültesi olmak üzere 5 fakülte, 3 enstitü, 2 yüksekokul, 6 meslek yüksekokulu, 1 devlet konservatuvarından oluşmaktadır.

Üniversite bünyesinde 32 profesör, 32 doçent, 259 yardımcı doçent, 106 öğretim görevlisi, 43 okutman, 256 araştırma görevlisi, 8 uzman olmak üzere toplam 736 akademik personel görev yapmaktadır.

Zonguldak mutfağı: Yöre mutfağında ağırlık unlu (buğday ve mısır unu) mamullerden yapılan yemek türlerindedir. Zonguldak ormanlarında belki dünyanın en lezzetli kestanesi “kuzu kestanesi” yetişmekte olup, mevsiminde toplanan kestane suda haşlanarak “tuzlama” bütün olarak fırında kavrulmasıyla “kavşak”, “çizilerek ateşte pişirilmesiyle kebap (kömme) biçiminde değerlendirildiği gibi kurutularak da saklanır. Ülkemizde sadece Kdz.Ereğli’de yetişen Osmanlı Çileği, orman altı bitki örtüsü içinde yer alan dağ çiçeği, kızılcık (kiren), kuşburnu, böğürtlen, fesleğen, nane, defne, karayemiş, ahlat yöre mutfağında değişik kullanma biçimlerinde değerlendirilmektedir.

Tarihi sonsuz ve sinirsiz olarak bilinir. Istanbula yakin bir ilimiz olmasiyla cok verimli bir ilcedir.

Tarihi Camiler: Hidâyetullah Câmii, Gâzi Süleymân Paşa Câmii, Orhan gazi camii(1200 yıllık).yapım tarihi bilinmeyen kapançatı köyü camisi

Yaylalar: Bölüklü yayla, Alaplı / Gümeli Yaylası

İdari Yapı
2010 TUIK verilerine göre ilimizde merkez ilceyle beraber 6 ilce 25 belde ve 374 köy vardir.
İlceler; Zonguldak, Ereğli, Devrek, Çaycuma, Alaplı, Gökçebey

 

Sayfa Bülteni

Soru ve görüşleriniz için yorum yapın: