Bingöl

Bingöl Hakkında Bilgi

Bingöl ili, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan bir ildir. 2010 TUIK verilerine göre ilimizde merkez ilceyle beraber 8 ilce, 5 belde ve 305 köy vardir.

Tarihçe 
İlin Adı: Bingöl'ün bilinen en eski ismi Cebel-cur dur. Cebel dağ, Cur akan anlamındadır. Bu kelimenin zamanla Çabakçur şeklinde telaffuz edildiği ihtimali kuvvetlidir. Zaten Çabakçur akan temiz su anlamına gelir.

Evliya Çelebi'ye göre bu isim Büyük İskender tarafından verilmiştir. Rivayete göre Büyük İskender vücudundaki dayanılmaz ağrılar için nice hekimlere baş vurduğu halde şifa bulamaz. Bunun üzerine Ab-Ul Hayat (ölümsüz hayat) suyunu aramaya başlar. Uzun aramalardan sonra kaynağı kendisi olmasa da o sudan içip dayanılmaz ağrılardan kurtulur. Faydasını gördüğü bu suya "Makdis lisanı" üzerine cennet suyu anlamına gelen Çabakçur adını verir. Doktorlarına, sizlerin çare bulmadığınız ağrılarıma Allah cennet ırmaklarından deva verdi. Burada benim adıma bir kale yapın ve adını Çabakçur koyun demiştir. Daha sonra çeşitli kaynaklarda Mingöl olarak karşımıza çıkar. Mingöl göller bölgesi anlamındadır. Mingöl kelimesi de zamanla halk tarafından Bingöl şeklinde telaffuz edilmiş bin tane göl anlamındadır.

Daha sonra Bingöl'e Çevlik denmiştir. Bağ bahçe anlamındadır. Bu ad günümüzde yöre halkı tarafından halen kullanılmaktadır.

1874 yılında yapılan bir idari düzenlemeye dayanılarak 1881'de Bitlis vilayeti kuruldu. Çabakçur ve Genç bölgesi Bitlis Vilayetine, Kiğı Erzincan'a, Karlıova Muş'a bağlandı.

Cumhuriyetin ilanından sonra 1926 yılında Elazığ, 1929 senesinde Muş'a bağlanan Bingöl, 1936 yılında çıkarılan bir kanunla il haline getirildi. Bu kanunun Bingöl iline ait metni aynen şöyledir.

"Yeniden 9 kaza ve 5 vilayet teşkiline ve bunlarla 32 Nahiyeye ait Kadrolar Hakkında Kanun Kanunun numarası: 2885
Kabul Tarihi:25-12-1935
Resmi Gazete ile Neşir ve ilanı: 4 Ocak 1936
Numara:3197

Madde 5: Muş vilayetinin Çabakçur, Genç, Solhan, Bingöl kazaları ile Erzincan vilayetinin Kiğı kazasından teşekkül etmek ve merkezi Çabakçur kasabası olmak üzere Bingöl vilayeti kurulmuştur."

1945 yılında il merkezi olan Çabakçur'un adı Bingöl olarak değiştirilmiştir.

Coğrafya
Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Fırat bölümünde yer alan Bingöl ili, 38 27' ve 40°27'doğu boylamlarıyla, 41°20' ve 39°54' kuzey enlemleri arasında bulunmaktadır.

Bingöl, doğuda Muş, kuzeyde Erzincan ve Erzurum, batıda Tunceli ve Elazığ, güneyde ise Diyarbakır ili ile komşudur.

Bingöl'ün ilçeler itibariyle yüzölçümü ve ilçe merkezlerinin deniz seviyesinden yükseklikleri tabloda görülmektedir.

Tabloda görüldüğü üzere Bingöl'ün yüzölçümünün yüzde 22.82'si merkez ilçeye aittir. Merkez ilçeden sonra sırasıyla Genç, Karlıova ve Solhan gelmektedir. Rakımı en düşük ilçeler İl merkez ve Genç ilçe merkezidir.Rakımı en yüksek ilçe ise Karlıova'dır.

İlçeler itibariyle yüzölçümü ve yükseklik
İlçenin Adı     Yüzölçümü (KM2)     Oran (%)     Yükseklik (M)
Merkez     1790     21.69     1151
Adaklı     901     10.92     1500
Genç     1712     20.74     1125
Karlıova     1311     15.89     1940
Kiğı     368     4.45     1700
Solhan     1220     14.78     1395
Yayladere     429     5.20     1550
Yedisu     522     6.32     1500
Toplam     8.253     100

İlde belli başlı yaylalar ise; Bingöl Yaylası, Şerafettin Yaylaları, Genç'te Çötele (Çotla) Yaylası, Karlıova'da Hırhal ve Çavreş Yaylası, Kiğı'da Kiğı Yaylası ve Dağın Düzü Yaylaları, Adaklı'da Karer Yaylası'dır.

Hayvancılık için de çok elverişli olan bu yaylalar, Beritan aşireti (Bertyan) ve çevre köyler için vazgeçilmez özelliklere sahiptir. Yine bu yaylalarda yapılan arıcılıktan elde edilen bal yurdun her tarafından aranır duruma gelmiştir.

İklim
Kuzeyden sokulan nemli-serin hava kütlelerine açık olması ve yükselti faktörü sebebiyle Bingöl ve çevresi yazları sıcak, kışları soğuk geçmektedir. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre Bingöl’de yıllık ortalama sıcaklık 12.1 derecedir. Yıllık yağış tutarı 873.7 mm. kadar olup, kar yağışlı gün sayısı 24.5 gün, donlu gün sayısı ise 94.1 gün kadardır.

Ekonomi
Şehrin ekonomisinin büyük kısmını hayvancılık oluşturmaktadır.

Hayvancılık: Bingöl'ün yüzölçümünün yüzde 53'ü çayır ve mera alanıdır. Bu özelliği ile il hayvancılığa son derece elverişli bir durumdadır. Son yıllarda bölge koşullarına bağlı olarak hayvancılık gerilemiştir. Ancak terör olaylarının son bulmasıyla hayvancılık sektöründe yeniden bir canlılık görülmeye başlamıştır. 2000 yılı itibariyle mevcut 160 yayladan 112 tanesi kullanıma açılmıştır. Bu sayı itibariyle yüzde 70, alan itibariyle de yüzde 86 oranına tekabül etmektedir.

Özellikle yazın Erzurum ve Karlıova yaylalarında otlatılan sürüler, kışa doğru Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi Güney illerimize götürülmektedir. İlkbahar mevsiminde ise bu akış tersine dönmektedir.

Arıcılık: Arıcılık üretme istasyonu, 10 Ekim 1978 tarihinde "Üretme istasyon Müdürlüğü" adıyla kurulmuştur. 1980 yılına kadar arıcılık, yumurta tavukçuluğu ve tavşancılık faaliyetlerini sürdürmüştür. 1980 yılında arılı kovanların tamamı ağır kış şartları nedeniyle sünmüştür. Daha sonra tavşancılık faaliyetlerine de son verilmiştir. 1984 yılında tavukçuluk ünitesi de lağvedilmiştir. Hindicilik şubesi kurularak hindi palazı üretimine geçilmiştir. 1986 yılında Bakanlık İl Müdürlüğüne bağlı bir kuruluş haline getirilmiştir. Kuruluşun adı da "Arıcılık Üretme İstasyonu Müdürlüğü" olarak değiştirilmiş ve halen arıcılık ve hindicilik faaliyetlerine devam etmektedir. 

Ormancılık: İklim ve arazi yapısı yönünden ormancılık için ideal bir yapıya sahip olan Bingöl, Doğu Anadolu Bölgesi'nin orman alanı en zengin olan illerinden biridir. Ancak ormanların, uzun zamandan beri yakacak ihtiyacının giderilmesinde kullanılması ve hayvancılıkta yararlanılması, bozuk baltalık duruma gelmesi sonucunu doğurmuştur. 

Madencilik: Yeraltı kaynakları açısından zengin bir il olarak ifade edilmeyen Bingöl ilindeki önemli sayılabilecek maden rezervleri, Genç ilçesindeki demir ve Karlıova ilçesindeki linyit yataklarıdır.

Genç ilçesi, Avnik sahasında demir madeni ile ilgili etütlere 1935 yılında başlanılmış olup, 1975 yılından sonra da yoğunlaştırılmıştır. 

Ticaret
Bingöl İlinin Ticaretini; yağ, keçi kılı, ham deri, av derisi gibi hayvan ürünleri ile her cins hayvan alım ve satımı teşkil eder. Bunlardan başlıca ceviz, kitre ve çiriş de ticaret maddeleri arasında sayılabilir.

Bingöl'de her yıl koyun, keçi ve sığır gibi kasaplık hayvanlar Elazığ, Diyarbakır, Ş.Urfa ve Gaziantep gibi büyük merkezlere sürüler halinde gönderilir. Yapağı ve kıl genellikle kırkılmadan hayvanların üzerinde gönderilmekte ise de, bir kısmı da kırkılmış olarak sevk edilmektedir. Eskiden bu bölgelerden Suriye'ye de hayvan ihraç edilmekte idi. Piyasada Urfa yağı adıyla tanınan yağların önemli bir kısmı Bingöl ilinin muhtelif bölgelerinden elde edilen yağlardır. Bunlar eskiden Urfa'da toplatıldıktan sonra bu ad altında büyük merkezlerde biriktirilmekte idi. Bu iş ile meşgul olan tüccarlar asıl nefis yağların buralardan toplandığını öğrenmişlerdir. Büyük tüccarların adamları yayla ve köylere kadar giderek yağ toplayıp Elazığ ve diğer merkezlere sevk etmektedirler. Av ve hayvan derileri ile bal sevkiyatı daha çok Erzurum'a, kitre, çiriş gibi maddeler İstanbul'a, ceviz de bilhassa Elazığ'a gönderilir.

Dokumacılık ev kadınlarının özel olarak çalıştıkları ayrı bir iş kolu olmaktadır. Halkın yüzde 80'i kendi dokumalarını kullanmaktadır. Erkekler çuha kalınlığında kuzu yününden el tezgahlarında dokunarak meydana getirilen kumaşlardan yapılmış elbiseler giyerler, kadınlar ise kendileri için genellikle kahverenginde pamuklu bez dokurlar.

Etrafındaki meşeliklerden şehrin odun ve kereste ihtiyacı karşılanmakta, un ise Bingöl suyunun akıntısından faydalanan değirmenlerde üretilmektedir. Şehrin kenarında her Cuma günü pazar kurulmakta, burada her çeşit maddenin alışverişi yapılmaktadır. Bilhassa Bingöl yağları pazarın en önde gelen bir maddesidir. Başta Elazığ olmak üzere Diyarbakır, Gaziantep, Urfa ve Adana'ya satılan hayvan ve hayvansal ürünler arasında Bingöl yağının ticari değeri çok yüksektir. Bingöl, yağını bu iller üzerinden İstanbul'a ve Ankara'ya göndermekte ve ihtiyacı olan maddeleri de buralardan almaktadır.

Sanayi Altyapısı
Sanayinin yaygınlaştırılması ve oluşabilecek sanayi tesislerinin planlı bir yerleşme düzeni içersinde toplulaştırılması ve orta-büyük sanayinin tamir ve bakım yönünden sorunlarını gidermek, özel beceri isteyen bazı malların üretimini gerçekleştirmek, sanayi işletmelerine yan sanayi olarak yardımcı olmak, işlevlerini yerine getiren ve özellikle Sanayi alt yapısı açısından önem taşıyan Organize Sanayi Bölgesi ve Küçük Sanayi Siteleri Bakımından Bingöl İli, henüz istenilen düzeyde değildir.

Bingöl il merkezinde 154 İşyeri kapasiteli bir Küçük Sanayi Sitesi faaliyettedir. Bu sitede; 12 hızarcı, 8 mobilyacı, 4 oto lastikçi, 4 akücü, 8 oto elektrik, 26 oto tamir, 5 tornacı, 36 marangoz, 10 oto döşeme, 10 oto boya, 5 oto kaporta, 20 kaynakçı, 6 sıcak demirci olmak üzere toplam 13 meslek gurubunda 154 işyeri mevcuttur. Sitede ayrıca 1 kahvehane, 3 demirci, 2 mobilyacı, 2 bakkal, 1 PTT merkezi, 2 nalbur, 7 oto malzeme satıcısı, 1 lokanta mevcut olup, toplam 700 kişi istihdam edilmektedir.

1990 yılında il merkezinde Organize Sanayi Bölgesinin kurulması kararlaştırılmıştır. Organize Sanayi Bölgesi, 1991 yılında yatırım programına alınmıştır. 1995 yılında etüt ve mühendislik hizmetleri ihale edilmiştir. İlgili firma tarafından etüt ve mühendislik hizmetlerine ilişkin proje hazırlanarak 1996 yılında müteşebbis teşekkül kuruluna teslim edilmiştir.

Organize Sanayi Bölgesinin altyapı inşaatı, 25 Mart 1997 tarihinde ihale edilmiştir. 30 Nisan 1997 tarihinde ilgili firmaya yer teslimi yapılmış ve söz konusu firma inşaata fiilen başlamıştır. 

İmalat Sanayi
1975 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre, imalat sanayi sektöründe istihdam edilen kişi sayısı 992'dir. Bu sayı, 1980 yılında 1 175'e ulaşmıştır. 1985 yılında 895'e inmiş, 1990 yılında 1936'ya yükselmiştir. 1990 yılında Türkiye'de imalat sanayi sektöründeki işgücü istihdam oranı yüzde 11.9,Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 3.49 iken, Bingöl'de çalışan nüfusun sadece yüzde 1.8' i istihdam edilmektedir.

İmalat sanayinin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı ve gelişme hızı açısından bakıldığında durum yine bundan farklı değildir. 1997 yılında cari fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasılada imalat sanayi sektörünün payı Türkiye'de yüzde 21.6, gelişme hızı yüzde 99.1; Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 9.4; gelişme hızı yüzde 23.2 olurken, bu oranlar Bingöl'de sırasıyla yüzde 8.4 ve yüzde 5.3'tür.

Bingöl'de imalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren orta ve büyük ölçekli firma sayısı oldukça düşük düzeydedir. Mevcut önemli tesisler de kamunun öncülüğünde ve ortaklığı ile kurulmuştur.

Kalkınmada Birinci Derecede Öncelikli Yöreler kapsamında yer alan Bingöl ilinde sanayi gelişmemiştir. Kalkınma planlarında yer alan ilkeler doğrultusunda yıllık programlar çerçevesinde getirilen teşvik araçları, Bingöl'ün sanayileşmesinde istenen ölçüde yarar sağlayamamıştır. İl'de mevcut tesisler genellikle kamu kuruluşlarının destek veya ortaklıklarıyla kurulmuştur. Bu tesisler de ya düşük kapasite ile çalışmakta yada çalışamaz durumdadır. 

Nüfus
2009 Yılı Bingöl Merkez ve Bağlı İlçelerin Merkez, Belediye ve Köylerin Toplam Nüfus Durumu
İlçe Adı     Erkek Sayısı (Kişi)     Erkek Sayısı (Kişi)     Toplam (Kişi)
Merkez     69.396     65.458     134.854
Adaklı     5.139     4.866     10.005
Genç     17.890     18.079     35.969
Karlıova     15.894     16.158     32.052
Kiğı     2.788     2.157     4.945
Solhan     16.660     16.634     33.294
Yayladere     1.049     661     1.710
Yedisu     1.559     1.357     2.916
Toplam     130.375     125.370     255.745 

Kültür
Adetler: 
Her toplumun kendine has adet ve inanışları vardır. Yöremde geçmişten günümüze gelen ve halk arasında var olan, töreler, adetler, inançlar halk tabipliği az da olsa itibar görmektedir.

Yeni doğan çocuğun kırkı çıkmayıncaya kadar evden çıkarılmaz, o ev komşulara ateş vermez.

Yeni doğan çocuğun kulağına ezan okunur.

Karga (Saksağan) kapıda öterse uğursuzluk getirir

Eve yeni gelen gelinin kayınbaba ve kayınbiraderlerle konuşması ayıplanır.

Aile büyüklerine karşı çocuğu kucağına alma, onunla ilgilenme ve sevme hoş karşılanmaz.

Güneş ve ay tutulmalarında ezan okunur ve iki rekat namaz kılınır.

Kesilen tırnaklar toprağa gömülür.

Köpeklerin uluması uğursuzluk getirir.

Cuma günleri yaş odun kesilmez, ekin biçilmez

Ölü evinde üçgün yemek pişirilmez

Yeni doğan bebeğin kesilen göbeği cami duvarına konursa çocuk din alimi, okul duvarına konursa tahsilli olur.

Sarılık hastalığına yakalanan kimselere sarı boncuk veya altın takılır, sarı elbise giydirilir.

Cuma günleri çamaşır yıkanmaz.

Nazardan korunmak için mavi boncuk veya muska takılır.

Bazı çıbanları patlatmak, içindeki iltabı çekmek için üzerine soğan veya geniş yapraklı bitki

Armut ve elma ağaçları çok çiçek açarsa o yıl kar yağar.

Geceleri hava bulutlu olup içinde kırmızılık varsa yağış olmaz.

Bulutlar doğuya doğru kayarsa hava güneşli olur, Batıya kayarsa yağış olur.

Kuşlar sürü halinde ağaçların tepesine konarsa o yıl kışın erken geleceğine ve şiddetli geçeçeğine inanılır.

Geceleyin aynaya bakmak uğursuzluk getirir.

Akşamları evi süpürmek bereket kaçırır.

Yolculuk yapanların arkasına su dökülür.

Arının soktuğu yere çamur sürülür, Sıcak taş ve demir bastırılır.

Gün batımından sonra tırnak kesmek uğursuzluk getirir. 

El Sanatları
Mahalli El Sanatları: 
Bingöl’de mahalli el sanatları daha ziyade dokuma ve örgücülüğe dayanmaktadır. Zira Bingöl ve yöresinde halkın en önemli kaynağı hayvancılık olduğu için geleneksel el sanatlarında da bu unsurun tesirini görmek mümkündür.

Dokuma ve örgücülüğün yanında, ağaçtan ve topraktan yapılan el sanatları da yaygınlık göstermektedir. Ancak bugün geleneksel el sanatları gelişen teknoloji ve şehirleşmeyle birlikte yavaş yavaş yok olma eşiğindedir. İnsan elinin emeğiyle yapılan sanatlar yerini makinelere bırakmak zorunda kalınca el sanatları da işlerliğini kaybetmiştir.

Yalnız Bingöl’de (bilhassa kırsal kesimlerde) hala mahalli el sanatlarına rastlamak mümkündür. Özellikle dokuma ve örgücülük az da olsa çömlekçilik varlığını korumaktadır. Kent merkezlerinde halı dokuma tezgahları ve kursları açılarak halıcılık faaliyetleri bir plan çerçevesinde sürdürülmektedir. Kırsal muhitlerde ise halk öncelikle kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla halı, kilim, palas, çorap, eldiven, heybe, keçe ve çömlekçilik ile ağaçtan yapılan tahta kaşıklar, hamur tekneleri, oklava ve kaval gibi mamulleri geleneksel olarak kendi el becerisi ve sanat zevki ile üretmektedir.

Bingöl’de özellikle kırsal kesimde yaptığımız inceleme ve gözlemler neticesinde en yaygın olarak sürdürülen mahalli el sanatlarını yapıldıkları malzemelere göre nazarı dikkate alarak şöyle sınıflandırmak mümkündür.

Hayvansal Ürünlerden Yapılan El Sanatları: Halkın çoğunun bu yörede hayvancılıkla uğraştığını ve dolayısıyla da hayvansal ürünlerden faydalandığı bilinmektedir. El sanatlarında dokuma ve örgücülük için hayvanın yününden yararlanılarak üretilen başlıca ürünler şunlardır:

Halı Bingöl’de halıcılık işi genellikle sonbahar ve kış aylarında devam eder. İlkel dokuma tezgahlarında üretilen halıların yanı sıra son yıllarda Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün açmış olduğu halıcılık kurslarında modern tezgahlarda çağa uygun, kaliteli halı üretimine başlanmıştır. Halk Eğitim kurslarında özellikle Hereke ve Isparta tipi halı çeşitleri dokunmaktadır. Üretilen halının kalitesi kullanılan yünün cinsi, dokunuştaki incelik ve maharet, desen ve boyamalardaki estetiğe göre değerlendirilir. Bingöl halılarında hakim olan renk kırmızıdır. Halılarda kullanılan motif ise daha çok çiçek, deveboynu, elibelinde, geometrik şekiller ve diğer bitkilerin şekilleri motifleridir. Halının yapımında kullanılan yün ise iyice temizlendikten sonra çıkrıklar ve kirmanlarla kullanışlı hale getirilip dokumada kullanılır.

Kilim Yöre insanının yüzyılların verdiği tecrübe ve maharetle ürettiği Bingöl kilimlerinde tabiatın güzellikleri ve renk cümbüşleri bir estetik anlayış ve sanat zevki hakimdir. Kilimlerde güneşin doğuşu canlı hayvan resimleri bitki motifleri ve simetrik veya geometrik desenler kullanılır. Kilimin yapımında kullanılan yün tabii renginde yada yerli boyalarla boyanarak uygun hale getirilir. Kilimin dokumasında halıdan farklı olarak ilmikler atılmayıp çözgü iplerinin arasında masura geçirilir ve kerkitle sıkıştırılır. İmal edilen kilimler oda süslemeleri yatak örtüleri ve namazlık olarak kullanılır.

Heybe Umumiyetle omuzda, at, eşek vb. yük hayvanlarında yük taşıma aracı olarak kullanılan heybe birbirine yapışık iki torbadan ibarettir. Eşya ve yük taşımak için yapıldıklarından dokumaları çok sağlam olarak yapılır. Yörede atın terkisinde eğere bağlanır.

Heybe, palas ve kilim parçalarından yapılır. Tezgahı basit olup, kilim ve palas tezgahlarında dokunur. Çözgü ipleri yünden ve keçi kılından olur. Desenleri kilim ve palas desenlerinden pek farklı değildir.

Keçe Beyaz veya kırmızı kuzu yününden yapılır. Yapımına geçmeden önce yün ayıklanıp yıkanır. Güneşte kurutulan yün kilim üzerine serilir. Serme işlemi sonrası kilim ile beraber rulo yapılır. Rulo yapılan yün ısıtıldıktan sonra düz bir zemin üzerinde güçlü ve kuvvetli dört erkek tarafından bir gün devamlı ara vermeksizin ayaklarla yuvarlanarak dövülür. Dövülme işinden sonra rulo açılır düz bir zemin üzerinde kurutulmaya bırakılır. Yapılan keçe evlere üzerinde oturmak için serilir. Bunun dışında dikdörtgen biçiminde dikilip soğuk günlerde çobanlara giydirilir.

Çorap Genellikle koyun yününden yapılır. Çorapların üzerinde halkın zevk ve sanat anlayışını yansıtan motifler kullanılır. Renk olarak en çok beyaz renkte olan çoraplar siyah ve kırmızı yünden de yapılmaktadır. Motif olarak bitki, hayvan ve eşyalarla ilgili şekiller ve simgeler kullanılmıştır.

Çorap yapımına üç şişle başlanır. Yapılışı 4cm’ye ulaştığı zaman şiş sayısı beşe çıkarılır. Yörede kış şartları şiddetli ve uzun sürdüğü için hemen hemen her evde çorap örme işi yapılır. Çorapların ağız kısmına istenilirse püsküllerde takılır.

Eldiven Eldivenin örümü de çorap örümü gibidir. Çoraplar ya beş parmakla örülür yada tek çıkıntılı olarak örülür. Genelde beyaz ve kahverengi kullanılıp, sade veya desenli de yapılabilir. Desen olarak genelde çiçek şekilleri veya diğer bitki şekilleri kullanılır. Parmak uçlarına ve ağız kısımlarına da istenilirse püsküller takılarak süs verilebilir.

Yukarıda belirttiğimiz dokuma ve örgücülükten başka Bingöl’de kadınların ve genç kızların yaptıkları elişleri de oldukça yaygınlık göstermektedir. Özellikle simle kumaşlara işlenen süsleme biçimi ile yazma ve yemeni uçlarına, laçık uçlarına yapılan çiçek motifli oyalar yörede sıkça rastlanan diğer el sanatlarıdır. Ayrıca el yapımı masa örtüleri, sehpa örtüleri gibi dantele dayanan ürünler de dikkati çekmektedir.

Ağaçtan Yapılan El Sanatları: Ağaç işçiliğine dayanılarak yapılan el sanatları içinde en çok dikkati çekenler şunlardır:

Dekik Bingöl’e özgü olup “dekik” olarak tabir edilen bir tür çoban çalgısıdır. Çok eskilerden beri Bingöl’de yapıldığı söylenen dekik, top biçimindeki yuvarlak bir ağaç parçasının içinin oyulması suretiyle yapılır. İki yanında iki delik olup bunlardan bir sigara kağıdı ile kapatılarak nefesle çalınır. Böylece ahenkli bir sesi çıkarması sağlanmış olur. Dekik özellikle Genç ilçesi Çaytepe ve civar köyleri ile Kiğı ilçesi köylerinde hala yapılmaktadır.

Kaval Türk halkının müziğinde kullanılan üflemeli bir çalgı olan kaval dilli ve dilsiz olmak üzere iki biçimde yapılır. Gürgen ve şimşirden yapıldığı gibi kamıştan da yapılır. Gürgen ve şimşirden yapıldığı gibi kamıştan da yapılır. Özellikle çoban çalgısı (zel) olarak yörede çokça kullanılırı. Eski devirlerde ildeki ustalarca sıkça yapılmasına rağmen günümüzde bu el sanatı da giderek zayıflamaya azalmaya başlamıştır. Kaval Anadolu’nun pek çok ilinde olduğu gibi Bingöl’de de halkın muhayyilesinde, sanat anlayışında mühim bir yere sahiptir. Zira bir çok hikaye ve efsanede bahis mevzu olur. “Kara Koyun” efsanesinde çoban bolca tuz yedirilen ve birkaç gün susuz bırakılan kara koyunu su içmekten caydırmak ve ağanın güzel kızını almak için kavalını ustaca alıp herkesin olamayacak bir şey dediğini yapmayı başarır. Kavalıyla, duygu dolu ezgileriyle kara koyunu etkileyip su içmekten vaz geçirir.

Kaşık - Kepçe Kaşık ve kepçeler önce kaba şekilde kesilip, yontulmuş ağaçlardan yapılır. Daha sonra üzerleri işlenip cilalanır. Ancak bu işlemeli ve cilalanmış kaşıklar zamanla yerlerini sade, desensiz tahta kaşıklara bırakırlar. İşlemeli olanlar daha ziyade sergi için veya vitrinlik eşya olarak kullanılmak için yapılırlar. Yöredeki köylerin çoğunda hala tahta kaşık ve kepçeler yapılıp mutfak aksesuarında yerlerini muhafaza etmektedirler. Fakat modernleşme ve sanayileşme ile birlikte artık eskisi gibi tahta kaşık ve kepçeler el emeği göz nuru ile üretilmeyip geleneksel özellikleri yavaş yavaş yitirmeye başlamıştır. Metal kaşık, çatal ve kepçe gibi mamuller yaygınlık kazanmıştır.

Ayrıca Bingöl’de bu ağaç işlemelerinin yanında yağ, bal ve hamur tekneleri ile yöreye özgü imal edilen çeyiz sandıkları da yapılırdı. Özellikle Cumhuriyet öncesinde bu el sanatları halkın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak yapılırdı. Bu el sanatları içinde bilhassa çeyiz sandıkları ustaların ince sanat anlayışı ve yılların verdiği tecrübe ile çok estetik bir görünümde imal edilirdi. Değişik desenler ve oymacılık motifleri işlenip istenilirse boyalanarak kullanıma hazır hale getirilirdi.

Yine yörede çocuklar için ağaçtan yapılmış araba, beşik ve oyuncaklar ile çiftçilikle uğraşan halkın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak saban, döven, harman savurma v.b. tarım aletleri de çokça yapılan el sanatlarındandır. Kırsal yerleşim birimlerinde bu el yapımı mamullere hala rastlamak mümkündür.

Topraktan Yapılan El Sanatları: Topraktan yapılan el sanatları kullanılabilecek ve kolaylıkla yoğrulup şekillendirilebilecek özel bir çamurdan yapılır. Yumuşak ve işlenebilir halde bulunan toprağa çeşitli teknikler uygulanarak bazı biçimler verilir. Bu tarz malzemenin kullanılmasıyla yapılan el sanatları içinde çömlekçiliğe dayanan çeşitli boy ve biçimlerde destiler, küpler, tava ve tencereler ile toprak ve taşın malzeme olarak kullanılmasıyla yapılan ekmek tandırları dikkati çekmektedir.

Tandır Halkın ihtiyacına yönelik olarak topraktan ve taştan yapılan ekmek tandırları bir tür fırın görevi görmektedir. Tandırda pişirilen ekmeğin kendine has bir lezzeti vardır. Hala bir çok kırsal kesimde olduğu gibi kent merkezlerinde de bu tandırlara rastlamak mümkündür.

Çömlek yapımında olduğu gibi tandır için de kolay yoğrulup şekil alabilecek özel bir toprak kullanılır. Bu toprak yoğrulup içine biraz da saman karıştırılarak dayanıklılığı ve yapışkanlığı sağlanmış olur. Yoğrulan çamur çubuklar halinde üst üste dizilerek kaynaştırılıp 70-80 cm civarında bir yükseklikte çanak haline getirilir. Bu çanak ağız kısmından dibine doğru genişliği artacak şekilde olup, tabanında da ön tarafa doğru bakan bir tünelciği vardır. Bu tünelcikten tandırın külü alınır, temizliği yapılır. Yapılan bu tandır çanağının etrafı taşlarla örülerek yapısı korunmuş olur. Ekmek pişirilmek istendiğinde tandır odun, tahta gibi yakacaklarla ısındırılır. Normal bir sıcaklığa sahip olan tandırın iç kısmına, çanağına hazırlanan ekmeklik hamur ıslandırılarak yapıştırılır. Bu şekilde ekmekler tandırın çanağında odun ateşi ile pişmiş olur. 

Halk Oyunları
Bingöl halk oyunları kendine özgü karakteri ile büyük bir beğeni kazanmıştır. Özellikle komşu iller tarafından taklit edilmektedir. Bingöl halk oyunlarının bilhassa Diyarbakır'da oynandığına tanık olmaktayız.

Kartal Oyunu: Bu oyunda Oyuncular, dağlarda sert kayalar üzerinde uçan kartalları andırır. Oyunun, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıktığı rivayet edilir. Karlıova'dan Şeref Meydanı'na doğru saldırıya geçen Rus kuvvetleri ile askerlerimiz ve milis kuvvetlerimiz arasında meydana gelen savaşta galip gelen kuvvetlerimizin kahramanca savaşını öyküler. Savaş meydanında kalan düşman cesetlerine kartalların hücum etmesiyle, kartal oyunu sembolize edilmiştir.

Delilo Oyunu: Oyun kızlı ve erkekli oynanır. Çevrede en fazla oynanan oyunlardan biridir.

Meryemo El ele tutuşarak bir çember yapılır. Tutulan eller içe ve dışa doğru sallanır. İleri çökme hareketleri yapılır. Oyun oynanırken şu türkü söylenir.

Çepik: Çok sert figürleri olan bir oyundur. Oyun, yöre insanının tabiat ile olan mücadelesini ve oyuncular arasında bir nevi kuvvet denemesini yansıtır. Oyun; davul, zurna eşliğinde oynanır. Müziğin başlaması ile birlikte sağ ayakla oyuna başlanır. Üç adım öne yürünür, üç adım bitiminde eller çırpılır. Bu hareketlerin bir kaç kez tekrarından sonra eşler birbirlerine dönerek ellerinin içleri ile üçer defa sert bir şekilde karşılıklı vuruşurlar. Bu vurma hareketleri bir kaç kez yapılır.

Çaçan: Hareketli bir oyundur. Yörede en çok sevilen ve tutulan oyunlardandır, Ayaklar yeri döverek tempo tutulur ve öne doğru üç sıçrama yapılır. Hareketlerin aynı anda yapılmasına özen gösterilir. Oyun oynanırken en çok şu türkü söylenir

Diğer Halk Oyunları
Gövend (Halay), Horani

Seyirlik ve Eğlencelik Oyunlar: Sarımsak Oyunu, Darı Sulama, Değirmenci, Muhtar, Kalaycı, Kalkağan Şenliği, Çulapı (Üç Ayaklı Çatal Ağaç) Oyunu, Gelin Oyunu, Cirit Oyunu, Şel Atmak (Taş Atmak). 

Turizm
Turistik Mekanlar
: Yüzen Ada Solhan ilçesi Hazarşah Köyü Aksakal Göl mezrasındaki ada, o yörede yaşayan halk tarafından keşfedilmiştir. Söz konusu ada şimdiye kadar görülmemiş bir tabiat olayına sahiptir. Bingöl-Solhan karayolundan 4,5 km. uzaklıktadır. Bingöl'ün turizmi doğa güzelliklerine dayanır. Yüzen ada tamamen doğaldır. Göl'ün üç tarafı dağlar ve tepelerle çevrilmiş düz arazi üzerinde bulunan krater göl konumundadır. Gölün şimdiki alanı 300 m²'nin üzerindedir. Gölün derinliği 50 metreden fazla olduğu sanılmaktadır. Göle devamlı akıntı olduğu tespit edilmiştir. Gölün altından ve kemerlerinden giren su, Gölün alt tarafından, Gölden daha aşağıda olan dereyi beslemektedir. ufak kaynaklar bu görüşü teyit etmektedir. Yaz ve kış aylarında su seviyesi aynı kalmaktadır. Su tatlı ve berrak olup, herhangi bir madensel tuz ihtiva etmemektedir. Balık yetiştirmek mümkündür. Golün ortasında hareket eden iki ada vardır. Adalar göl içinde bağımsızdır. Üstüne binildiği zaman sal gibi her tarafa ağır ağır hareket etmektedir. Adanın üzerinde 5 tane bodur ve dişbudak ağacı mevcuttur. Çevredeki bitkiler Gölün mevcut suyu ile beslenmektedir. Ada üzerinde bulunan ot köklerinin sarıcı olması nedeniyle toprak tamamen bitki kökleri ile kaynamış ve yapışmış durumdadır.

Güneşin Doğuşu İlin Karlıova ilçesinin 3250 m. yükseklikteki Bingöl dağlarının Kala tepesinden günesin doğusunu normal durumundan çok farklı seyretmek mümkündür. Her yıl 15 temmuz - 15 Ağustos tarihleri arasında en iyi şekilde seyredilebilir. Güneşin doğuşu çok değişik şekillerde normal halinden çok farklı heyecanlı ve oldukça korkunç sahneler yaratmaktadır.Dünyada tam anlamıyla Güneşin doğusu iki yerden izlenir. Birincisi İsviçre'nin Alp dağlarından, ikincisi Bingöl dağlarının Kala tepesinden seyredilir. Karlıova ilçesine kadar yol asfalt, dağın zirvesine kadar stabilize yoldur. Dağın altına kadar arabayla gidildikten sonra zirveye 25-30 dakika yaya çıkılır. Etrafta soğuk su kaynakları ve yeşillikler görülür. Güneş doğarken ilk etapta hafif bir kızartıyla belirir. Kızartı etrafta çok renkli güzellikler ve dekorlar yaratır. Daha sonra İnsana korku veren bir karartı seklini alır. Kızarıklıklar kor parçası haline gelir. Kor parçası içinde insan yüzünü andıran 3 büyük siyah leke belirir. Güneş karartı halinde yavaş yavaş açılmaya başlar. Ufukta görülerek oluşumunu tamamlamak üzere iken altın bir küre gibi görünmeye baslar. Döndükçe etrafa binlerce ışık saçar. İnsanoğlunun daha önce görmediği renkleri o anda görmek mümkündür. Gözlerde yaşarma, ışık saçma ve yanında seyredememe gibi durumlar olur.

Kral Kızı Kalesi Genç ilçe merkezinden 2 km. uzaklıktadır. Bir tepenin üzerinde bulunan bu kalenin ancak yıkıntılarına ve kalıntılarına rastlanabilmektedir. Bu kaleyi Pers hükümdarı Dara Gençte uzun yıllar kalmış ve bu kaleyi kızı için yaptırmıştır. Genç ilçesi eski ismini bu kaleden almıştır. Bugün mesire yeri olarak kullanılmaktadır.

Kös Kaplıcaları Bingöl-Karlıova karayolunun 20. km sinde olup yaz ve kış aylarında ulaşım sağlanabilmektedir. Kaplıcaların 1 moteli, 1 oteli, 1 pansiyonu ikisi kapalı olmak üzere 3 yüzme havuzu, lokantası, çay bahçesi, araç parkı bulunmaktadır. Yerli ve yabancılar burada dinlenmek, şifa bulmak için akın akın gelmektedir.

Kayak Merkezi Bingöl - Elazığ karayolu üzerinde yol çatı köyünde olup, Bingöl'e 22 km uzaklıktadır. Kayak Evi Bingöl Gençlik Spor il Müdürlüğüne bağlıdır. Bina iki katlı, kaloriferli ve 50 yatak kapasitelidir. Ayrıca lokantası, banyosu ve dinlenme yeri mevcuttur. Tele ski 44 askılıdır. Kayak arabası ve kayakla yürüyüş alanı mevcuttur. Pistin uzunluğu 950 m. olup 100 m. genişliğindedir. Her türlü kış sporlarına elverişli olup, kış sezonu boyunca halkın hizmetine açıktır.

Sebeterias Kalesi Murat vadisi üzerinde, Bingöl İl merkezinden 18 km. uzaklıktadır. Urartu kralının Bingöl yaylalarını elinde tutabilmek için yaptırdığı uç kaleden birisi olup bugün ancak kalıntıları ortada kalmıştır.

Cır Şelalesi Uzun dere köyünün adını aldığı derenin, Çir taşı adi verilen 100 m. yükseklikteki kayalığın ortasından geçen güzel görünümlü bir şelaledir. Su 50 m. yükseklikten alt tarafı kayalık olan dere yatağına düşerken güzel bir görünüm arz etmektedir. Ilıca bucağı merkezine 8 km. uzaklıkta olan şelaleye iki ayrı yoldan gidilmektedir. Çir taşının olduğu bölgede ayrıca kayalıklar ve mağaralar bulunmaktadır. Bu kayalıklarda daha çok yırtıcı kuşlar yaşar.

İçmeler Bingöl-Genç karayolunun 9.km. sindedir. Kış mevsimi hariç diğer mevsimlerde yerli ve yabancılar sabahtan aksama kadar su üzerinde büyük bir kalabalık oluşturmaktadır. Söz konusu suyun, kronik romatizma, kadın hastalıklarında ve böbrek taşlarını düşürmeye yaradığı tespit edilmiştir.

Mesire Yerleri Bingöl'ün en önemli mesire yerlerinden başlıcaları şunlardır; Soğuk çeşme, Erentepe köyünde bulunan Arzek çeşmesi, Celal çeşmesi, Vali Kurtuluş Sişmantürk çeşmesi, Vali Abdulkadir Sarı Parkı, DSİ Parkı, Alabalık Çiftliği, Solhan'da Hafit çeşmesi, Balpınar çeşmesi, Şeyh Ahmet deresi, Gayt Deresi, Birlik tesisleri, Çapakçur vadisi ve Mirzan köyüdür.

Ata Park Bingöl'e 10 km. uzaklıkta olup Bingöl-Elazığ karayolu üzerindedir. Çevresi gür meşe ağaçlarıyla kaplıdır. Yolun 500 m. alt tarafında boğazdan akan Gayt çayı görünüme ayrı bir güzellik verir. Çok ferahlatıcı, iç acıcı bir yer olup, suyuna ve havasına doyum olmamaktadır. Kaynak suyu çeşme haline getirilmiştir. Parkın bitişiğinde bulunan vadinin sol yanında lokanta ve bir çeşme vardır. Gür ormanlar içinde banklar kurulmuş, çocuklar için salıncaklar yapılmıştır. Sedire yakın olduğundan dolayı yaz aylarında yerli ve yabancılar için mükemmel bir dinlenme ve mesire yeridir.

Kiğı Kalesi Kiğı İlçesinin kuzeydoğusunda olup, Bizanslılar zamanından kalmıştır. Sağlam bir yapı olduğu ve asırlardan beri hayatiyetini devam ettirdiği görülür. Çevresinde bir çok bina olup bugün için terk edilmiş durumdadır. 

Altyapı 
Ulaşım: Bingöl, Doğu Anadolu'nun Yukarı Fırat Bölümünde yer almaktadır. İl'in dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip oluşu, ulaşım imkanları olumsuz yönde etkilenmektedir. Özellikle kış aylarında ulaşımın daha da zorlaştığı görülmektedir. Havaalanının henüz inşaat halinde olduğu ilde ulaşım, kara ve demiryolu ile yapılmaktadır.

Karayolu Ulaşımı: Ulaşım, insanların ve eşyanın yer değiştirme faaliyeti olarak tanımlandığına göre, belli bir idari ve coğrafi birimin gelişmesinde sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan karayolu ulaşımı büyük önem arz eder. Ancak Bingöl ilinin karayolu ulaşım imkanlarının yeterli olduğunu söylemek oldukça güçtür. Bingöl karayolu ulaşım imkanları bakımından bölgenin en yetersiz illerinden biridir.

Karayolları 8. Bölge Müdürlüğüne (Elazığ) bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Karayolları 84 Şube Şefliğinin hizmet alanı içinde bir idare binası 18 yatak kapasiteli misafirhane, 6 lojman, araç parkı için bir sundurma ile akaryakıt-yağlama ve yıkama binaları bulunmaktadır. Ayrıca bir asfalt plenti tesisi ile 5 adet bakımevi mevcuttur.

1- Bingöl ilinin karayolu ulaşımını Devlet yolları, il yolları ve köyyolları olmak üzere üç başlık altında incelemek lazımdır.

Devlet Yolları Bingöl ilinde Devlet karayolları 227 km.dir. Bu 227 km.lik Devlet Karayolları ağı iki ana arterden diğer illere geçiş imkanı vermektedir. Bu ana arterlerden biri batıdan Malatya ve Elazığ'dan gelerek Bingöl'e ulaşan Devlet yoludur. Bu yol, Bingöl'den doğuya doğru uzanır ve doğudan Van Gölü'nün güney kıyılarını izleyerek İran'a ulaşır. Bingöl'den geçen en önemli Devlet yolu budur. Bu yol, Solhan ilçe merkezinden de geçmektedir. Bu yolun il sınırları içindeki uzunluğu 92 km'dir. İkinci ana arter, Erzurum-Bingöl-Diyarbakır Devlet karayoludur. Bu yol, Bingöl için özel bir önem taşımaktadır. Merkez ilçeden başka Genç ve Karlıova ilçeleri de bu yolun üzerindedir. Bu yolun il sınırları içindeki uzunluğu 135 km.'dir.

Bingöl il sınırları içinde kalan Devlet karayollarının tümü asfalttır. Ancak standartları düşüktür. Günümüz trafik yükünü taşıyamaz durumdadır. Yolların bir kısmının Banketsiz ve bariyersiz olması, kışın ağır tonajlı araçlar için tırmanma şeridinin bulunmaması ve keskin virajların mevcut olması nedeniyle güvenli trafik akışının sağlanmasında güçlüklerle karşılaşılmaktadır.

2- İl Yolları İl yollarının uzunluğu 423 km.dir. Bunun 232 km.si asfalt, 155 km.si stablize, 36 km.si ise toprak yoldur.

İl yollarının yüzde 55'inin asfalt, yüzde 37'sinin stabilize yüzde 8'inin toprak yol olduğu görülecektir. Toprak yol oranı en yüksek olan yol, Çatak-Yedisu yoludur. Toplam uzunluğu 44 km. olan bu yolun 12 km.si stabilize geriye kalan 32 km.si ise toprak yoldur.

3- Köy Yolları Bingöl ilinde, köyaltı yerleşim birimlerinin çok ve arazisinin engebeli, kış şartlarının ağır olması nedeniyle, kırsal kesimde yaşayan insanlara ulaşım hizmetinin götürülmesiyle zorlanmalar kendini göstermektedir.

Köyyollarının toplam uzunluğu 3 410 km.dir. bu yol ağının 219 km.si asfalt 741 km.si stabilize, 1609 km.si tesviye, 841 km.si ise ham yoldur.

Köyyollarında asfalt oranının yüzde 6.42, stablie yol oranının yüzde 21.73, tesviye yol oranının ise yüzde 24.67 olduğu görülecektir. Kırsal yerleşim yerlerindeki asfalt yol oranı Türkiye ve Bölge ortalamasının altındadır. Doğrudan TCK'dan yararlanan 56 köy ve 35 ünite tablo bilgilerine dahil edilmemiştir.

Demir Yolu Ulaşımı: Bingöl, Doğu Anadolu Bölgesi'ni doğudan batıya bağlayan demir yolunun üzerindedir.

Kuzey ve güneyden demir yolları Malatya'da birleşir. Ve Elazığ'dan sonra Bingöl Genç ilçe merkezine ulaşır. Bingöl'den Muş, Tatvan ve İran'a uzanır.

Haberleşme ve İletişim
İl haberleşme ve iletişim durumu; Telekom hizmetleri, PTT hizmetleri ve kitle iletişim araçları başlıkları altında incelenmiştir.

Telekom Hizmetleri: Bingöl ilinde telefon abone sayısı 1999 yılında 27 566 iken, 2000 yılında 31 990 adete ulaşmıştır. 1999-2000 yılları arasında ildeki şehiriçi, şehirlerarası ve uluslararası konuşma sayıları iki katından fazla artmıştır. 2000 yılı verilerine göre toplam faks sayısı 151 olup, 10 bin kişiye yaklaşık 7 adet faks düşmektedir. 10 bin kilşiye düşen telefon sayısı (cep telefonu hariç) ise yaklaşık 1400 adettir.

İlde en son teknoloji olan "Sayısal Fiber Optik Kablo" ile 36 adet köy santralının haberleşmesi sağlanmaktadır. Yine 13 adet köy santralı "Sayısal Radyoling" ve 3 adet santral da "Uydu Sistemi" ile dünyayla haberleşmektedir. İlimizde eski teknoloji olan "Analog Haberleşme" bulunmaktadır.

PTT Hizmetleri: Ptt Başmüdürlüğüne bağlı her ilçede birer adet olmak üzere 8 merkez ve biri merkez ve biride Genç ilçesinde olmak üzere 2 acete bulunmaktadır. Bingöl PTT merkezinde 1 adet faks cihazı, 1 adet telem makinası ve otomasyon sistemi; Genç, Karlıova, Kiğı ve Solhan PTT merkezlerinde birer adet faks cihazı ve birer adet telem makinası; Adaklı, Yayladere ve Yedisu PTT merkezlerinde de birer adet faks cihazı bulunmaktadır. Merkezlerdeki posta haberleşmesi bu cihazlarla yürütülmektedir.

Kitle İletişimi: İl'de "Bingöl" adı altında günlük bir yerel gazete yayın faaliyetlerini sürdürmektedir. Bingöl ilimizde gazete okuma alışkanlığı hızla yaygınlaşmaktadır. Günlük gazeteler, Adana ve Erzurum illerinden ağır kış şartları dışında hergün saat 9-10 civarında Bingöl il merkezine ulaşmaktadır.

Ayrıca 4 adet özel yerel radyo ve yayın faaliyetlerini sürdürmektedir. Yerel televizyon yoktur. İlde TRT televizyon yayınları ile birlikte 11 adet özel televizyon yayınları izlenebilmektedir.

 

Sayfa Bülteni

Soru ve görüşleriniz için yorum yapın: