Artvin

Artvin Hakkında Bilgi

Artvin ili, Türkiye Cumhuriyeti'nin Karadeniz Bölgesi'nin Doğu Karadeniz Bölümü'nde yer alan, Karadeniz'e kıyısı bulunan bir ildir. İl, Türkiye'nin Gürcistan'la olan sınırında yer alan kuzeydoğu köşesidir. Doğusunda Ardahan ili, güneyinde Erzurum ili ve batısında Rize ili vardır. Merkez ilçesi dahil 8 ilçeden oluşmaktadır. Yüzölçüm bakımından en büyük 55. il, 2009 nüfus sayımına göre de 165.580 kişiyle Türkiye'nin en kalabalık 75. ilidir.

Coğrafi ve kültürel yapısıyla Anadolu'nun diğer bölgelerinden keskin çizgilerle ayrılır. Yüzey şekilleri çok engebelidir. İklim çeşitliliği fazladır. İlin en önemli akarsuyu, 1956 yılına kadar adını veren Çoruh Nehridir. Artvin boğalarıyla meşhur bir il olup simgesi boğadır. Artvin il topraklarının yaklaşık %55’ini ormanlık alanlar kaplamıştır. Murgul'da bakır madeni vardır. Tarihte genellikle Livane ve Çoruh adıyla bilinir. Artvin il nüfusunu Gürcü,Kıpçak Türklerive Lazlar oluşturur.

Millî parklarıyla ünlüdür. Şavşat ilçesinde bulunan Karagöl Sahara Millî Parkı içerisinde bulunan Şavşat-Karagöl ve Borçka-Karagöl görülmeye değerdir. Efeler-Gorgit Tabiatı Koruma Alanı esas olmak üzere Camili yöresi Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü tarafından biyosfer rezerv alanı olarak belirlenen Türkiye'deki tek bölgedir ve bir dünya mirası olarak görülmektedir.

Kökenbilim
Gürcüce: ართვინი (artvini), Rusça: Ардвин (Ardvin), Ermenice: Արդվին (Ardvin), Lazca: Art'vini.
Artvin ili, adını merkezindeki Artvin şehrinden almaktadır. Bir inanışa göre İskit beylerinden birinin adını alarak, önce Artvani, sonra Osmanlı zamanında Artvini adını almıştır. İlin bir önceki adı Çoruh olup, 15 Şubat 1956 tarih ve 6668 sayılı kanunla Artvin olmuştur. Artvin ismi, bu şehri kuran Türk İskit Beyinin adından gelmektedir.

Tarihçe
Antik çağlar: Toprak yapısının elverişsiz olması ve bilim merkezlerinden uzaklığı nedeni ile planlı ve bilimsel tarzda arkeolojik çalışmalar yapılamamıştır. 1933 ve 1955 yıllarında Yusufeli ve Şavşat yörelerinde halkın bulduğu bakır baltaların M.Ö. 3000-4000 yıllarına ait olduğu sanılmaktadır. Aynı yörede bulunan tunç baltaların M.Ö. 3000-2000 yıllarına ait oldukları bilinmektedir.

Artvin ve çevresi tarih öncesi devirleri Cilalı Taş Devri'nden başlayarak Bakır, Tunç ve Demir çağlarını sırası ile yaşamıştır. M.Ö. 10 bin ile 8 bin yıllarından kalma Cilalı Taş Devri'ne ait insan izleri Artvin’de de bu çağlarda insanların yaşamış olduğu izlenimini vermektedir. Bulunan madeni eşyalar ise tarih öncesi devirlerin sırası ile yaşandığını belgelemektedir.

İlk devletler: Artvin’e egemen ilk kavim Hurrilerdir. M.Ö. 2000 yılından başlayarak Hurriler Artvin ve çevresinde site devletleri kurmuşlardır. Hititler M.Ö. 1360’tan itibaren 20 yıl sürdüğü seferler ile Artvin’i ele geçirmiştir. Urartular, kuzey sınırlarını Artvin’e kadar genişlettiler. Ancak doğudan büyük göçlerle gelen İskitlerin baskısına dayanamadılar ve yıkıldılar. Artvin bu kez Kafkasya merkezli İskit devletinin batı sınırında yer aldı. İskitler, Artvin’i ele geçirerek bu alanı askeri üs olarak kullanmaya başlamışlardır.

İskitler sonrası Arsaklar adı verilen sülale Artvin’e egemen oldu. Şamanist dini öğretiye inanan bu sülale M.S. 350’li yıllarda Bizans etkisinde kalarak İsevi dini kabul ettiler. Daha sonra da Bizans’ın tahakkümü altına girdiler. 575 yılında Hazar Türkleri Çoruh boylarına egemen oldular. Hz. Osman döneminde İslam orduları kumandanı Mesleme Oğlu Habib Bizans’ı yenerek Şavşat, Ardanuç, ve Artvin’i ele geçirdi. Emeviler döneminde Hazarlar ile birleşen Artvin halkı İslam ordularına karşı direndi. 786’da Abbasi Halifesi Harun Reşid Çoruh bölgesini başkenti Bağdat’a bağladı. 853-1023 yıllarında Artvin'de Bagratlar ve Sac adlı Abbasilere bağlı iki beylik kuruldu. Sac emirliği yıkılınca Artvin tekrar Bizans’ın eline geçti.

Alparslan 1064’te Gürcistan seferine çıkarak Çoruh boylarını ele geçirdi. Alparslan’ın ölümü üzerine Bizans’tan yardım alan Gürcü Kralı Gorgi Artvin’i tekrar ele geçirdi. Fakat 1081’de Melikşah’a yenilince Melikşah’ın desteği ile Çoruh’uda içine alan Erzurum - Bayburt - Kars merkezli Saltuklu Beyliği kuruldu. Türk nüfusunun Artvin’e yayılması hızlandı. Büyük Selçuklu Devletinin yıkılışı sonrası Artvin Azerbaycan merkezli İldeniz oğlu Atabeyliğine bağlandı. 1263’te Kubilay Artvin’i ele geçirerek bu yöreyi İlhanlı topraklarına kattı. 1265’te Kıpçak Türkü olan Sark is bu yörede Çıldır Atabeyliğini kurdu.

Osmanlı dönemi: Artvin ilinin Osmanlı yönetimine ne zaman geçtiği konusunda kesin bir bilgi ya da belge yoktur. II. Mehmed’in Trabzon Rum İmparatorluğu'nu yıkarak Karadeniz bölgesinin sahil kıyısını Artvin ilinin kıyı kesiminden itibaren ele geçirdiği bilinmektedir. Bu sırada Artvin, Yusufeli, Ardanuç, Borçka, Çıldır Atabeyliği'nin elinde bulunuyordu.
I. Selim Trabzon valisiyken Gürcistan’a yaptığı seferde Batum’un güneybatısında bulunan Güney Kalesini ele geçirmiştir. Bu kalenin adı ile sancak kuran I. Selim sancağa Borçka, Hopa ve Artvin’i bağlamıştır. 1534'te Erzurum beylerbeyi Mehmed Han, Yusufeli civarına akınlar yapmıştır. Ardanuç Atabeyi II. Keykavus ayaklanınca I. Selim’in oğlu padişah I.Süleyman ikinci veziri Kara Ahmet Paşayı isyanı bastırmakla görevlendirmiştir. Kara Ahmet Paşanın ikinci seferi ile Pert-Eğekte adlı ilk Livane Sancağı kuruldu. 1549-51 yılları arasında Şavşat-Yusufeli arasındaki Ardanuç bölgesi iki yıl kadar II. Keykavus’un elinde kaldı. 13 Haziran 1551 günü Ardanuç Kalesini de fetheden Erzurum Beylerbeyi İskender Paşa bu bölgeyi de Osmanlı'ya kattı.

Artvin ve çevresi yaklaşık 250 yıl Osmanlı Devletinin egemenliğinde kalmıştır. 1828 Osmanlı-Rus savaşı ve savaş sonucu imzalanan Edirne Anlaşması ile Ahıska Osmanlı elinden çıkınca Çıldır eyalet teşkilatı bozuldu. Anlaşma gereği Çıldır eyaletinin bir kısmını Osmanlı kaybetti. Buna karşılık Artvin, Borçka, Ardanuç, Şavşat ve Yusufeli Osmanlı elinde kaldı.

Rusların güneye inme ve dünya imparatorluğu yaratma planı ile 1877-78 (93 Harbi) Osmanlı-Rus savaşı çıktı. 24 Nisan'da Rusya Kars, Ardahan ve Batum’u işgal ettikten sonra Türk topraklarına doğru ilerlemeye başladı. 2 Mayıs 1877’de 800’den fazla askeri şehit ettiler. Ardahan çevresini ele geçiren Ruslara karşı Artvin halkı Ardanuç ve Şavşat’a doğu göç etmeye başladılar.

Şıpka geçidinde hatalı hatlar kuran Süleyman Paşa yüzünden Ruslar bu hatları delerek Doğu Anadolu içlerine kadar ilerlediler. Osmanlı barış teklifinde bulunmak zorunda kaldı. 3 Mart 1878’de Osmanlı ile Rusya arasında 29 maddeden oluşan Ayestefanos barışı imzalandı. 19. maddesinde yer alan 245.207.301 altın tazminatını ödemeyen Osmanlı, Kars, Ardahan, ve Batum topraklarını Rusya’ya tazminat karşılığı vermek zorunda kaldı. Bu barış Avrupalı devletlerin çıkarına aykırı düşünce 23 Aralık 1978’de Berlin Barışı imzalandı. Bu barış ile Elvire-i Selase denen Kars, Ardahan, ve Batum Rusya eline geçti. 8 Şubat 1879’da Osmanlı ile Rusya arasında imzalanan Büyük Muhaide anlaşması ile Kars, Ardahan, ve Batum’da yaşayan Türkler batıya doğru göç etmeye başlamışlardır.

Osmanlı Dönemi Nüfus: Artvin mutasarrıfı tarafından 1922 yılının Haziran ayında düzenlenen cetvellere göre, Merkez, Borçka ve Şavşat kazaları ve bunlara bağlı nahiyelerinin nüfusları aşağıdaki gibidir.
Artvin           Türk     Gürcü     Ermeni     Laz
Merkez                 
Ardanuç     7.709       0                 0          0
Berta           1.122        0                 0          0
Sirya           1.528        0                 0          0
Şavşat        8.603        0                 0          0
Merya         9.539        0                 0          0
İmerhev     0                7.134         0          0
Borçka         0               2.433        250      150
Maralid       0               1.333          0          0
Maçahel      0               1.480          0           0
Murgul        0               1.560          0           0
Toplam       28.501     13.940     350      150

Cumhuriyet dönemi: 1924 yılında sancaklar vilâyet haline dönüştürülünce Artvin de vilâyet oldu. Ancak Artvin vilâyeti 1 Haziran 1933'te lağvedildi ve burası bir kaza merkezi olarak merkezi Rize olan Çoruh vilâyetine bağlandı. Bu durum 3 yıl kadar sürdü. Artvin 4 Ocak 1936 tarihinde yeni kurulan Çoruh vilâyetinin merkezi oldu. 1956 yılında ise Çoruh adı kaldırıldı ve ilin adı Artvin haline getirildi.

Coğrafya
Artvin'in iklimi Karadeniz iklimidir. Kıyı kesimlerinde ılık ve yağışlı iklim tipi egemendir. Artvin merkezinin de ılık ve yağışlı bir iklim tipi vardır. İlin yüksek kesimleri diğer Karadeniz bölgesi illerinde de olduğu gibi kışları kar yağışlıdır. Ancak bütün yıl yağışlı ve serindir. Artvin'in genelinde görülen Karadeniz iklimi, Şavşat'ın, Ardanuç'un ve merkez ilçenin rakımı yüksek olduğu yerlerde kışları daha sert geçer.

Ekonomi
Artvin'in ekonomisi tarım açısından incelenecek olursa çay, fındık ve son dönemlerde kivi tarımına dayalıdır. Ayrıca Yusufeli ilçesinde zeytin ve pirinç tarımı yapılmaktadır. Az da olsa narenciye üretimi mevcuttur. Aynı zamanda Karadeniz mısırı Şavşat ve Murgul gibi ilçelerde ön plana çıkmaktadır. Ancak küçük aile işletmeciliği yapılmaktadır. Yeni yapılan baraj sayesinde bu ilçenin ve Artvin'in kışları sert geçen yerlerinin artık daha ılık geçeceği öngörülmekte, çay ve kivi üretimine olanak sağlayacağı düşünülmektedir.

Artvin endüstri yoğun bir şehir değildir. Çay ve fındık fabrikaları mevcuttur. Aynı zamanda Murgul'da bakır çıkarıldığı için bakır işletmeciliği yapılmaktadır.

Nüfus
Geçmiş yıllara ait nüfusları
Demografi
Yıl     Nüfus     Kaynak
1927     89.630     
1935     132.895     
1940     153.273     
1945     159.328     
1950     174.977     
1955     176.845     
1960     196.301     
1965     210.065     
1970     225.869     
1975     228.026     
1980     228.997     
1985     226.338     
1990     212.833     
1997     187.174     
2000     191.934     
2007     168.092     
2008     166.584     
2009     165.580     

1980-1997 yılları arasında nüfusu sürekli olarak azalış gösteren Artvin'in, 2000 yılı genel nüfus sayımına göre il nüfusunda %0 2,28'lik artış görülmüştür. Bu oran, 1990'da %0 (-) 12.30, 1997'de ise %0 (-) 20.42 olarak gerçekleşmiştir.

Artvin, 1980 yılında yapılan nüfus sayımında 228.997 nüfusa sahip iken bu rakam 1985'de 226.338'e, 1990'da 212.833'e ve 1997 yılında da 187.274'e gerilemiştir.İl nüfusu 2000 yılında 191.934'de yükselmiştir.

Artvin'in, 1980-1997 yılları arasında artan oranda dışa göç veren iller arasında yer alırken, 1998 yılında Deriner barajı ile 1999 yılında Borçka ve muratlı barajlarının inşasına başlanması sonrasında yaratılan yeni istihdam alanlarının yanında, göçün ağırlıklı olarak görüldüğü Marmara bölgesinde yaşam güçlüklerinin etkisi ile dışa göç eğiliminde azalış olmuştur.

Kültür
Artvin'de Karadeniz ve Kafkas kültürü hakimdir. Kafkas kültürü Kıpçak Türklerinde ve kısmen Gürcülerde vardır, Karadeniz kültürü ise Laz, Hemşinli ve Gürcülerde vardır. Mısır unu yaygın kullanılır. Ayrıca kıyıda hamsinin her çeşidi tüketilir. Kara lahana Artvin'de gürcü ve laz larda vazeçilmez bir üründür. Yöresel çalgılar, tulum akordiyon,Davul ve Zurnadır.Saz Kıpçak Türkleri nde Vazgeçilmez bir çalgıdır Artvin yöresinde Bar oyunları ve adı Artvin Barı olan fakat Atatürk'e ithafen adı Atabarı olarak değiştirilen halk oyunu, Artvin ile özdeşleşmiştir. Artvin ili'nin simgesi Boğa'dır. Her yıl Geleneksel Boğa Güreşleri Festivali yapılır, Kafkasör festivali bunların içinde en ünlüsüdür.

İdari bölünüş
Merkez ilçe dahil 8 ilçe bulunmaktadır. Merkez ilçe kalın gösterilmiştir.

    Ardanuç
    Arhavi
    Artvin
    Borçka
    Hopa
    Murgul
    Şavşat
    Yusufeli

Spor
Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinden beri Artvin ilinde güreş ve cirit sporları yaygın iken günümüzde unutulan birer spor dalları haline gelmiştir.Hatta Cumhuriyetin ilk yıllarında Ruslarla yapılan güreş müsabakaları olmuş bu müsabakalarda kazanan güreşçilere devlet tarafından çeşitli ödüller verilmiştir.Cirit sporu arazinin engebeli olmasından dolayı Artvin ilinde pek yaygın değildir fakat Artvinli Ciritciler Erzurumda yapılan Cirit sporlarına katılmışlar ve halende katılmaya devam ediyorlar.

 

Sayfa Bülteni

Soru ve görüşleriniz için yorum yapın: