Antalya
Antalya Hakkında Bilgi
Antalya, Akdeniz Bölgesi'nde yer alan Antalya şehrinin aynı ismi taşıyan merkez ilçesidir.
Antalya, Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biridir. Doğası, palmiyelerle sıralanmış bulvarları, geleneksel mimarisini korumuş merkezi Kaleiçi ve büyük ölçekli turizm yatırımları ile Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Antalya aynı zamanda, Türkiye'nin büyük ölçekli göç alan kentlerinden biridir.
2010 yılı verilerine göre Antalya şehir merkezinde 502.491 erkek, 498.827 kadın olmak üzere toplam 1.001.318 kişi yaşamaktadır.
Tarih
Her ne kadar 1215'te Gautler de Montbellard Kıbrıs'tan getirdiği kuvvetlerle şehri ele geçirip Türkleri kılıçtan geçirdiyse de, Antalya 1. Keyhüsrev tarafından geri alınır. XII. yüzyıl sonlarında Selçuklu Devleti sona erince Isparta ve Antalya arasındaki topraklar Teke Aşireti'nin bir kolu olan Hamidoğulları'nın egemenliğine girer. Antalya'yı ele geçiren İlyasbeyoğlu Dündar Bey, buranın yönetimini, kardeşi Yunus Bey'e bırakır. Yunus Bey'in oğulları, Antalya'da hüküm sürdüler. Hamidoğulları'nın bu ikinci kolu Tekeoğuları adıyla anılır. Kıbrıs Kralı Pirre, 1361'de Antalya'yı ele geçirdiyse de, Tekeoğulları'ndan Mehmed Bey, 1373'de şehri geri alır. Bunun oğlu Osman Bey zamanında Antalya, Yıldırım Bayezıd, buranın yönetimini Firuz Bey'e verdi (1391). Ancak Antalya'nın Osmanlılara geçişi konusunda kaynaklara tek bir tarih göstermemektedir (Oruç Bey ve Neşri'ye göre 1389—1392; İbni Kemal'e göre 1391).
Anadolu'da beyliklerin egemen olduğu bir dönemde, 1335—1340 tarihleri arasında Antalya'ya gelen Arap seyyah İbn
Battuta Antalya’dan bahsederken şöyle der:
Kent halkı, ırk ve dinlerine göre ayrı ayrı mahallelere yerleşmişler. Hıristiyan tüccarlar Mina adıyla anılan mahallede otururlar. Bu mahallenin çevresini bir sur kuşatmakta ve Cuma vakti geceleri surun kapıları kapatılmaktadır. Rumlar başka bir mahallede kendi başlarına otururlar. Onların bulundukları yer de bir surla çevrili. Yahudilerin de yine kendilerine ait, surla çevrili bir mahallesi vardır. Müslüman ahaliye gelince, bunlar asıl büyük şehirlerde yaşamaktadırlar. Burası bir Cuma mescidi ve medrese ile birçok hamamı, zengin ve tertipli büyük çarşıları ihtiva etmektedir. Şehrin çevresini, yukarıda kaydettiğimiz bütün mahalleleri de içine alan büyük bir sur kuşatır
Osmanlı Dönemi
Ankara Savaşı'ndan sonra (1402) Teke ve Karamoğulları'nın Antalya'yı ele geçirme girişimleri boşa çıktı. Antalya, Anadolu eyaletinin Teke Sancağı'na merkez oldu (Elmalı ile birlikte). II. Bayezıd devri sonlarında şehzade Korkud, bu sancağın başında bulunuyordu. Babası ölünce tahta çıkan Selim'e karşı (Yavuz ) burada ayaklandı. Alanya ise Fatih döneminde 1471 yılında Gedik Ahmed Paşa tarafından alınmıştı.
XVII. yüzyılın ikinci yarısında Antalya'yı gezen Evliya Çelebi, üç yanı bahçelerle çevrili şehrin kale içinde dar sokaklı, 3 bin evli dört mahallesi, kale dışında ise, kuzeyde 20 Türk, 4 Rum Mahallesi bulunduğunu, çarşının surlar dışında yer aldığını, limanın 200 parça gemi alacak büyüklükte olduğunu yazar.
Osmanlı Devleti'nin Abdülmecid devrinde (1847) çıkarmaya başladığı salnamelerde (bugünkü anlamıyla yıllık ) Antalya, Konya'ya bağlı olması sebebiyle " Teke Sancağı" adıyla geçmektedir. Antalya, XIX. yüzyıl sonunda Konya Vilayetinin sancağı durumundaydı.İdari bakımdan 5 kaza ve 9 nahiyeye ayrıldı. Toplam köy sayısı 549 idi. Sancak toplam nüfusu 224 bin kişiydi. Bu nüfusun 15 binini Yörükler oluşturuyordu. Bunlar kışı ovalarda, yaz aylarının ise yayla adı verilen platolarda geçirirlerdi. Nitekim Hazine-i Evrak'ta mevcut 1840 tarihli bir belgeden Antalya Kalesi içindeki yerlere iskanları yetersiz olduğundan, sur dışında bir mahalle kurulması ve oraya bir kapı açılması ve kiliselerin onarılması hakkındaki yazıdan, buraya sürekli değişik dinlerden, değişik yerlerden insanların gelerek yerleştikleri anlaşılmaktadır. Antalya şehri, körfezin ortasında, dik bir kayalığın üzerinde kurulmuştu. ve mutasarrıflık buradaydı. Üç surla çevrili olan kentin çok heybetli bir görünüşü vardı. Bu surların alt bölümlerinde bulunan geniş çukurlar, Düden Çayı'nın sularıyla dolar ve şehir, bu su hendekleriyle korunurdu.
XIX, yüzyıl sonunda Antalya Sancağı'na eğitim ve öğretim faaliyetleri, 2 bin 600 öğrencinin devam ettiği 50 okulla sürdürülürdü.
Antalya'da gerek Selçuklular, gerekse Osmanlılar döneminde merkez ve ilçelere 60'dan fazla medresenin bulunduğu bilinir. Bugün pek çoğu harap olmuş bu yapıların içinde 1250 yılında Selçuklu Veziri Karatay tarafından yaptırılan medreseyle, Elmalı'daki Osmanlılar döneminde Ömer Paşa tarafından yaptırılan medrese, sağlam olarak kalmıştır.
XIX. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun bırakmak zorunda kaldığı topraklardan gelen göçmenlerin yerleştirildiği Antalya, sözü geçen yüzyılın ikinci yarısında Konya Vilayetine bağlanan bin sancağın (Teke) merkezi oldu.
Kurtuluş Savaşı Dönemi
Birinci Dünya Savaşı'ndan önce bu sancak, adı geçen vilayetten ayrılarak bağımsız bir sancak haline girdi. Mütareke döneminde şehir, bir aralık İtalyanların işgali altındaydı. İtalyanlar Antalya halkına, kendilerini Türk dostu olarak göstermeye çalışıyorlardı. Bu amaçla, Yunan işgali bölgesinden Antalya'ya gelen göçmenlere ve yoksul halk tabakalarına çeşitli yardımlarda bulunuyor, ayrıca yollar ve okullar açıyorlardı. Çiftçiyi ve taciri kendi tarafına çekmek isteyen İtalyanlar, gerekli kredileri vermek üzere Banco Di Roma'nın Antalya'da şubelerini açmaktan geri durmadılar. Ancak şehir çok geçmeden boşaltıldı.
Cumhuriyet Dönemi
9 Temmuz 1921 tarihinde İtalyanların geri çekilmesiyle Anadolu Hükümeti'ne bağlandı. Cumhuriyet'in ilanından sonra ise Antalya adı altında, il bazında bugünkü halini aldı.
Zaman Dizini
Antalya'nın bilinen kronolojisi:
M.Ö. 700 - 546: Lidyalılar Dönemi
M.Ö. 546 - 336: Persler Dönemi
M.Ö. 336 - 301: Helenistik Dönem
M.Ö. 301 - 188: Selevkos Krallığına bağlı Pleistarkos Devlet Yönetimi
M.Ö. 188 - 65: Pamfilya Korsanları Dönemi
M.Ö. 65-MS 395: Roma Dönemi
M.S. 395: Bizans Egemenliğinin Başlaması.
M.S. 655: Antalya önlerinde Bizans ve İslam Donanmaları arasında Zat-el Şenari Savaşı yapılması.
M.S. 1085: Süleyman Şah'ın Antalya'yı alması.
M.S. 1103: Bizans Ordusu'nun, Antalya'yı Anadolu Selçuklularından geri alması.
M.S. 1206: Anadolu Selçukluları'nın Bizans'tan şehri geri alması.
M.S. 1207: Antalya Şehri'nin tümüyle Selçuklulara geçmesi.
M.S. 1221: Keykubad'ın, Antalya Körfezi'nin doğusundaki Kalanorasa'yı ele geçirmesi.
M.S. 1308: Antalya'da Teke Beyliği'nin kurulması.
M.S. 1361: Antalya'nın, Kıbrıs Krallığına bağlanması.
M.S. 1373: Mehmet Bey'in Antalya'yı geri alması.
M.S. 1426: Antalya Bölgesinin tamamen Osmanlı Devletine bağlanması.
M.S. 1510: Hasan Halife ve adamlarının, Antalya'nın Kızılkaya nahiyesini basıp yağmalaması.
M.S. 1808: Antalya'da Kadı Paşa isyanı çıkması ve bastırılması.
28 Mart 1919: Mondros mütarekesi uyarınca, İtalyanların Antalya'yı işgal etmesi.
31 Mayıs 1921: İtalyan birliklerinin Antalya'dan çekilme kararı alması.
1 Haziran 1921: İtalyanların, Antalya'yı boşaltmaya başlaması.
29 Ekim 1923: Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu.
Coğrafya
Antalya, Akdeniz Bölgesi'nin batısında yer almaktadır. İl merkezi kuzeyinde Burdur, doğusunda Serik, güneyinde Akdeniz, batısında ise Korkuteli, güneybatısında ise Kemer sınırları ile çevrilidir.
Akdeniz ikliminin bitki örtüsünü olan maki türü bitkiler Antalya'nın da bitki örtüsünü oluşturur. Batı Torosların güneyi ile Akdeniz arasında kalmış bir bölümde bulunmaktadır. Şehrin yukarı kısımlarında kızılçamlar görülür.
Antalya'dan geçen tek akarsu şehrin doğusundaki Aksu Çayı'dır. Bu akarsuyun üzerinde Düden Şelalesi de bulunmaktadır.
İklim
Antalya ili iklimi genel olarak Akdeniz iklimine girmektedir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olarak ifade edilen iklim tipi diğer bir değişle mutedil deniz ve sıcak deniz iklim sınıfına girer, daha iç kesimlerde ise soğuk ve yarı-kara iklim tipi görülmektedir. Yazın ortalama sıcaklık 30—34 derece arasındadır. Ocak ayında ise sıcaklık ortalama 9—15 derece arasında değişir. Şehirde kar yağması ve don gibi meteorolojik olaylar hemen hemen hiç olmaz.
İlde yıllık ortalama nispi nem %64 civarındadır. Antalya’nın kıyı bölgesinde yazlar hem uzun hem de sıcaktır. Kışlar bile ılığa yakın serinlikte geçer. Yazın hiç görülmeyen yağmur, Aralık, Ocak ayları ile çok nadir olarak ilk ve sonbahar aylarında sağanak halinde yağar. Yılın ancak 40—50 günü kapalı ve yağışlıdır. Antalya, yılda ortalama 300 güneşli günü, 18.7 derece yıllık sıcaklık ortalaması ile yılın 12 ayı turizm hareketlerine açık, ender bölgelerden birisidir. Yılın en az dokuz ayı denize girilebilir.[2] Bitki örtüsü ise Akdeniz iklimi'nin getirdiği maki adlı kısa ve her mevsim yeşil ağaçlardan oluşur.
Nüfus
Antalya 1927’de yapılan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk nüfus sayımında nüfus büyüklüğü açısından 63 il arasında 29 sırada yer alıyordu ve kilometrekareye düşen kişi sayısı 1927'de yaklaşık 11 idi.
1960'lı yıllarda başlayan köyden kente göç dalgası, 1985 yılındaki sayımlarda kent nüfusunun köy nüfusunu geçmesiyle devam etmiştir. Antalya'nın nüfus bakımından şu an kalabalık olması da 1960'dan sonraki dönemdeki göçlerden kaynaklanır. Antalya dışından gelip Antalya'da çalışan tarım işçileri zamanla Antalya'ya yerleşmiş ve bu durum Antalya'da kontrolsüz bir şehirleşmeyi beraberinde getirip, çok hızlı bir gecekondulaşmaya sebep olmuştur. Bu gecekondulaşma özellikle Kepez ilçesinde kendini göstermiş olup bölgenin hala çözülmeyi bekleyen sorunları arasındadır.
Antalya nüfusundaki bu artış 1980—2000 yıllarında turizm sebebiyle artmaya devam etmiştir. Turizm ile Antalya dış ülkelerden göç aldığı gibi sektörün büyümesi ve iş imkânlarının artmasıyla beraber Türkiye'nin diğer şehirlerinin yanında kendi ilçe ve köylerinden de göç almaya başlamıştır ve Antalya bu sebeplerin bir araya gelmesiyle beraber Türkiye'nin en çok göç alan illeri sıralamasında 2000 ve 2005 yıllarında birinci sıraya yükselmiştir.
Antalya'da 12 ve daha yukarı yaştaki nüfus içinde işgücüne katılma oranı yüzde 60 olup, cinsiyete göre farklılık göstermektedir. Bu oran erkek nüfus için yüzde 73, kadın nüfus için yüzde 46'dır.
Yeraltı zenginlikleri
Antalya'nın yakın çevresi yeraltı kaynakları bakımından çeşitli bir bölgedir. Bölgede zımpara, barit ve boksit madenlerinin yanı sıra altın, gümüş, krom, bakır, kurşun, çinko, mangenez, kuvarsit, maden kömürü, dolomit, alüminyum ve olivin madenlerinin aranması ve işletilmesi faaliyetlerinde bulunulmaktadır.
Deprem riski
Antalya, Türkiye Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi'nin hazırladığı Deprem Riski Haritası'nda Antalya ikinci dereceden deprem bölgesidir. Ama Antalya merkezli bilinen (sismografın icadından sonra) çok büyük bir deprem yoktur. Sadece 11 Nisan 1977'de yerin 93 km derinde meydana gelen 4.6'lık deprem yakın zamanda Antalya merkezli tek depremdir.
Ayrıca, Antalya'nın batısındaki Elmalı ilçesinden geçen Helen Yayı'nın uzantısı bulunmaktadır. Bu hat Burdur-Isparta hattında çeşitli kırıklar oluşturmuştur. Buradaki deprem riski olan yerler Antalya çevresinde olduğu için Antalya ikinci dereceden deprem bölgesi sayılmaktadır.
Ulaşım ve haberleşme
Antalya'ya kara, hava ve deniz yoluyla ulaşım mümkündür. Antalya Havalimanı yaz aylarında turizmin de etkisiyle iki dakikada bir uçağın indiği bir havalimanıdır.[10] Antalya'ya karayoluyla dört farklı yoldan (Kemer yönü—Aksu yönü—Korkuteli yönü—Yeşilbayır yönü) ulaşılabilir. Antalya'da ulaşımı olmayan bir belde veya köy bulunmamaktadır.
Antalya'daki devlet yolları
E87 D-350 (Antalya — İzmir karayolu)
D-400 (Kemer — Antalya — Alanya karayolu)
D-645 (Batı çevre yolu)
D-650 (Antalya — Afyonkarahisar karayolu)
D-685 (Antalya — Isparta karayolu)
Şehir içi toplu ulaşım Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluğundadır. Özel Halk otobüsleri vasıtasıyla şehrin merkezi'nin çevre semtler ile ulaşımı sağlanmaktadır. Antalya Minibüsçüler Odası sorumluluğundaki midibüsler de Antalya'nın çevre köylerine kadar genişleyen bir ulaşım ağı'na sahiptir.
Ekim 2010'dan beri Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda çalışan AntObüs, Haziran 2011 itibari ile 10 hatta şehiriçinde hizmet vermektedir.
Antray olarak bilinen raylı sistem ağı'nda; Nürnberg'in hediye ettiği araçlarla 1999 yılından beri Müze—Zerdalilik hattında kullanılan tramvay hattı ve 2009 sonundan beri de hafif raylı sistem bulnmaktadır.
Demiryolu
Antalya, Bursa'dan sonra demiryolu hattı olmayan, nüfusu en yüksek ikinci büyükşehir'dir. Bu durumun temel sebebi, Antalya'nın iç kesimlerle bağlantısındaki coğrafi engeller'dir. Antalya'nın kuzey ve batısını saran Toros dağları, hem karayolu hem de demiryolu çalışmalarını kısıtlamakla beraber, yapılan yatırımlar için gerekli maliyeti arttırmaktadır.[kaynak belirtilmeli] Bu durumlara rağmen, Antalya'nın demiryolu hattına bağlanması TCDD için gündemdeki konulardan biridir.
Haberleşme
Gazete: 1921'de yayın hayatına başlayan Antalya gazetesi başta olmak üzere birçok yerel gazete yayımdadır.
Televizyon: Bugüne kadar Antalya'da ART, ETV, Kanal Vip, Kanal 07 ve Tim TV kanalları yayın yapmış, sonraları ETV, Kanal 07 ve Tim TV yayına kapatılmıştır.
ETV ve Kanal Vip (VTV)'in Turksat Kablo üzerinde yayın yapmalarına karşın, sonradan Türksat Kablo'dan kaldırılmışlardır.
ETV ve Tim TV Türksat uydularından yayınlarına kapanışları ile yayından çekilmiştir. ART Türksat'ta Akdeniz TV adıyla yayım yapmaktadır.
Radyo: Antalya'da FM bandı üzerinden yayın yapan yerel radyo kanalları şunlardır: 89.0 Radyo Mercan
90.9 Antalya Polis Radyosu 91.3 Radyo Akdeniz Üniversitesi 92.5 Radio BOX 92.9 Radyo Ekspress 93.5 Olay FM 95.0 Akdeniz FM 96.0 Radyo Torosline FM 96.5 Radyo MUBA 98.0 Radyo Martı 98.7 Radyo Dilara 100.6 TRT Antalya Radyosu 100.9 Radyo Neşter 103.1 Radyo Kumsal 104.5 Tulu Radyo 105.0 Antalya FM 106.4 ART FM 107.6 Radyo Umut
Şehir ekonomisi
Antalya şehrinin ekonomisinde turizm, ticaret ve tarım ön planda olup sanayi faaliyetleri de son dönemde gelişme gösteren faaliyetlerdendir. Bunun dışında Antalya'da hayvancılık, madencilik gibi diğerlerine göre daha az yönelinen kollarda iş faaliyetleri de sürdürülmektedir.
Ticaret
Antalya'da 1970'li yıllara kadar belirli bir seviyede kalmış olan ticaret sektöründe bu tarihten sonra çeşitli hareketlenmeler olmuştur. 1980'lerde gelişen turizm hareketi ile birlikte de konaklama ve dinlenme tesisleriyle değişik türde lüks mağazalar açılmıştır. Teknolojinin de kullanımını yaygınlaşmasıyla tarım ve sanayide üretimi artırmış, ticari piyasa oldukça hareketlenmiştir.
Antalya'da ticaretteki en etkili kuruluş Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'dır(ATSO). Üye sayısı 10.000'i geçen ATSO kadar önemli olan diğer kuruluşlar: Antalya Ticaret Borsası ve Antalya İhracatçılar Birliği'dir.
Antalya'daki ticaret sektörü, toplam gelirlerin %34'ünü oluşturan önemli bir ağırlığa sahiptir. Antalya'da ihracatın %67'si ve ithalatın %60'ı Avrupa Birliği üye ülkeleri ile gerçekleşmektedir.
Antalya Serbest Ticaret Bölgesi
Türkiye'de serbest ticaret bölgesine olanak veren yasanın 1985 yılında çıkmasından bu yana Türkiye'de 21 serbest ticaret bölgesi kurulmuştur. Bunlardan ikincisi olan Antalya Serbest Ticaret Bölgesi 14 Kasım 1987 tarihinde faaliyetlerine başlamıştır. Şu an 607.130 m²'lik bir alanda etkinlik gösteren Antalya Serbest Ticaret Bölgesi, Antalya'nın Konyaaltı belediyesi sınırları içinde bulunmaktadır.
Antalya Serbest Ticaret Bölgesi, Bakanlar Kurulu kararınca işletmesi özel sektöre verilmiştir. Bu amaçla %36'sı kamuya geri kalan %64'lük kısmı ise ASBAŞ'a(Antalya Serbest Bölge İşleticisi A.Ş.) verilmiştir.
Sanayi
Antalya, Türkiye'nin gelişmişlik düzeyine göre 10. ili olmasına rağmen sanayi alanında Türkiye ortalamasının altında kalmaktadır. Bunun temel nedeni olarak Antalya'da turizmin ve tarımın ön planda olmasını gösterebiliriz. Ayrıca Antalya bu iki ekonomik faaliyetle sanayileşmenin yarattığı hava kirliliği gibi durumların yaşanmadığı bölgelerdendir.
1950'li yıllarda Sümerbank ve Antbirlik tesisleriyle başlayan sanayileşme girişimleri sonucunda Antalya'da yaklaşık 200 sanayi siciline sahip firma bulunmakta olup bunlardan 63'ü Antalya Organize Sanayi Bölgesi'nin kontrolündedir. 1961 yılında kurulup Antalya'nın ilk sanayi kuruluşlarından olan ve kurulduğu bölgeye Dokuma ismini veren Antalya Pamuklu Dokuma Fabrikası ise 17 Kasım 2004 tarihinde faaliyetlerini durdurmuştur. Döşemealtı'ndaki Organize Sanayi Bölgesi ve Konyaaltı'nda bulunan Serbest Bölge dışında, Antalya şehir merkezinde üç sanayi sitesi bulunmaktadır. Bunlar: Akdeniz Sanayi Sitesi, Yeşil Antalya Sanayi Sitesi ve Antalya'daki en eski sanayi sitesi olan Sanayi Çarşısı'dır.
Sanayi sektörünün gayrisafi hasıla içindeki payı Türkiye genelinde %28 iken, Antalya'da %7 düzeyindedir. Antalya ili milli geliri içerisindeki sanayi payı sadece %4,3 gibi bir oranda kalmaktadır.
Antalya Organize Sanayi Bölgesi (AOSB)
1976 yılında Bakanlar Kurulu'nun verdiği onayla yapımına başlanan Antalya Organize Sanayi Bölgesi, bir yıl iki aylık bir sürenin ardından tamamlanıp 370 hektarlık bir alanda faaliyet göstermeye başlamıştır. Kurulduktan 6 yıl sonra kurulduğu arsa üzerinde bir hata tespit edilmiş ve faaliyet alanı 310 hektar daraltılarak 60 hektara indirilmiş, ama 1998 yılında bu sorun aşılmış ve yeniden 370 hektarlık bir alanda etinliklerine devam etmiştir. 2005 yılında çevresindeki 294 hektarı da bünyesine katarak 664 hektarlık bir alan yayılmıştır.
Antalya—Burdur karayolunun 26. kilometresinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi 2 batıda ve 1 doğuda olmak üzere toplam üç giriş kapısına sahiptir. %84.86'lık bir doluluk oranına sahip OSB'de 179 firmaya ait 208 adet alan tahsis edilmiştir.
Tarım
Antalya ili sahip olduğu Antalya Ovası ile tarımsal potansiyel ve ekolojik uygunluk açısından Türkiye tarımında önemli bir yere sahiptir. Antalya topraklarının beşte birinde tarım yapılan bir bölgedir.
Antalya'da tarım yapılan yerleri kıyı kesimi ve kıyıdan uzak kesimler olarak ayırırsak kıyı kesminde portakal, muz, avakado gibi tropikal bitkilerin yetiştirilebilmesinin yanında sera tarımına da uygundur. Ama kıyıdan uzak kesimlerde ise elma, armut, ayva gibi meyve türleri yetiştirilebilir.
Kentin hızlı gelişmesine paralel bir süreç yaşayan tarım sektörü kendi yapısında da derin değişimlere uğramıştır. 1970 yılında nüfusun dörtte üçü tarımsal sektörlerden geçiniyorken 2000 yılında bu oran %49'a düşmüştür.
Hayvancılık
Antalya şehirinde hayvancılık çok yaygın olmayan bir ekonomik faaliyettir. Merkeze bağlı köylerde daha çok küçükbaş hayvancılık yaygındır çünkü arazi yapısı küçükbaş hayvancılığı için uygundur. Kümes hayvancılığı da yaygın bir ekonomik faaliyettir. Büyükbaş hayvancılık daha çok şehir merkezi dışındaki yüksek bölgelerde yapılmaktadır.Bunlar dışında arıcılık gezginci arıcılık şeklinde yapılmaktadır.
Şehrin kuzeyindeki Kepez Su Ürünleri Üretme İstasyonu'nda ise balık çeşitlerinin artırılması yönünde çalışmalar yapılmaktadır.
Turizm
Antalya'ya 2008 yılında 8.564.513'ü yabancı, 428.624'ü yerli turist gelmiştir.[24]
Antalya'da pek çok turistik yer ve bu yerlerin çevresinde turistik işletmeler mevcuttur. Antalya'da turizm pek çok farklı alanda yapılmaktadır.
Kültür Turizmi
Kültür turizmi, geniş anlamda ziyaretçilerin gittikleri yerdeki tarihi ve bir ulusa ait değerleri görmesi ve tatmasına verilen isimdir.
Müzeler ve Ören Yerleri
922 yılında Antalya'da açılan ilk müze Fikri Erten tarafından Aleaddin Camii'nin deposunda açılmıştır. Bu müze 1937 yılında Yivli Minare Külliyesi'ne taşınmıştır. 35 yıl burada faaliyet gösteren müze 1972 yılında Konyaaltı Caddesi üzerinde şu anki bulunduğu yere taşınmıştır. Antalya'nın tarihine ışık tutan bir çok eserin bulunduğu müze 1988 yılında Avrupa Konseyi Özel Ödülü'ne layık görüldü.
Antalya Kent Müzesi: Antalya'nın çağdaş tarihi ve kent kültürü'nü araştırmak amacı ile 2007'de kurulmuş'tur. Şu an Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olarak proje hazırlığı aşamasındadır. Her haftasonu Kent—Müze—Tarih söyleşileri düzenlemektedir.
Suna—İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi: 1993 yılında Suna ve İnan Kıraç tarafından satın alınan yıkık bir binanın iki yıl içinde onarılıp Türk halk kültürüne ait eserlerin bulunduğu bir etnografya müzesi olarak tasarlanmıştır.
Atatürk Evi Müzesi: Mustafa Kemal Atatürk’ün 6 Mart 1930 tarihinde Antalya’ya geldiğinde bir hafta kaldığı iki evdir. 1980 yılında düzenlenip Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Alt katta müze müdüriyeti ve Atatürk'ün kaldığı dönemde kullandığı toplantı odası; üst katta ise Atatürk'ün yatak odası dinlenme odası ve elbiselerinin sergilendiği odalar vardır. Ayrıca müzede geçmişten bugüne kullanılmış olan banknot ve pulların da sergilendiği bir salon bulunmaktadır. Müzenin duvarlarında Atatürk portreleri ve Atatürk'ün Antalya'ya geldiği dönemin gazeteleri görülebilir.
Perge: Perge, Antalya'nın 18 km doğusunda, Aksu ilçesi sınırları içinde bulunan bir antik kenttir. M.Ö 12. yüzyılda kuzey Anadolu'dan güney kıyılara büyük bir Yunan göçü oldu. Bu gelenler modern Antalya şehrinin doğusuna yerleştiler ve bu bölgeye Yunanca'da "Irkların Ülkesi" anlamına gelen Pamphylia denildi. Perge de, Kilikya—Pisidya ticaret yolunun üstünde yer aldığı için önemli bir Pamphylia şehridir. O dönemde yaygın olan korsan saldırılarından korunma amacıyla iç kesimde kurulmuştur. Şehrin kuruluşu diğer Pamphylia şehirleriyle aynı zamana rastlar (M.Ö. 7 yüzyıl)
Termessos: Termessos Antalya’ya 34 kilometre mesafedeki bir Doğal Park olan Güllük Dağı içerisinde batı tarafında 1050 metre yükseklikte bir plato üzerindedir. Termessos Türkiye’nin en önemli antik kentlerinden biridir. 4200 kişilik tiyatrosu ve yüzlerce kalıntısıyla çok geniş bir alana yayılmıştır.
Ariassos: Antalya—Burdur karayolunda Dağbeli sapağından önce ulaşılabilinecek bir bölgededir. Yaklaşık 960 metre yükseklikteki Batı Torosların yamacında kurulmuş olan bir Psidia şehri olan şehir; hamamları, kaya mezarları barındırmaktadır.
Daha Küçük Çapta Tarihi Yerler
Selçuklu Tersanesi: 1228 yılında yaptırılan tersane 56,5 m. uzunluğunda, 44 m. derinliğinde ve 5 gözlüdür. Tersane güneyden gelebilecek tehlikelere karşı, iki katlı, iki odalı bir kule ile güçlendirilmiştir.
Kırkgöz Han: Antalya’nın 31 km kuzeybatısında Döşemealtı belediyesine bağlı bir bölgededir. 1247 yılında Selçuklu Sultanı 2. Gıyasettin Keyhüsrev tarafından kurulmuştur. Bir dağın eteğine kurulmuş olan hanın ortasındaki sofa etrafında çok sayıda oda ve merkezinde bir kuyu vardır ayrıca hanın birçok odası hala ayaktadır. Şu an çevresi halk tarafından mesire alanı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca Kırkgöz Han'ın yaslandığı dağın altındaki yer altı suları çıkmaktadır.
Evdir Han: Antalya’nın 18 km kuzey batısında Antalya—Korkuteli karayolu üzeri Yukarıkaraman mevkisinde yer alan han, 1219 yılında Selçuklu Sultanı İzzettin Keykavus tarafından yaptırılan kervansaraydır.
Kıyı ve yat turizmi: Bir kıyı şeridi üzerindeki turizm faaliyetlerinin yanında deniz sporları, su altı dalış etkinlikleri gibi birçok aktivitelerin bütününe denir.
Konyaaltı sahili: Ana madde: Konyaaltı, Antalya Lara Plajı Antalya'nın 12 km. doğusundadır. Kumu gayet ince olup çam ormanları ile kaplıdır. Halka açık plajları, yiyecek ve içecek ihtiyacını karşılayacak gazinoları ve soyunma kabinleri vardır.
Karpuz Kaldıran Plajı: Lara Plajı'nın batısında Düden Şelalesi'nin denize döküldüğü yerdedir. Askeri dinlenme kampı olarak kullanılan plajın kumu çok ince, denizi sığdır.
Adalar Plajı: Karaalioğlu Parkı'nda kayalık bir plajdır. Yeme içme ihtiyacının karşılandığı gazinosu ve soyunma kabinleri vardır.
Marinalar: Antalya Yat Limanı
Tophane çay bahçesinden Yat Limanı
Antalya şehir merkezinde yat turizmi için bir liman bulunmaktadır. Yaklaşık 65 yat kapasitesine sahip olan bu marina; konaklamanın yanında elektrik ve PTT hizmetleri, sintine boşaltım, akaryakıt, yeme-içme hizmetleri verilmektedir.
Kış turizmi
Kış turizmi için Antalya'daki en çok tercih edilen yer Saklıkent'tir. Antalya'nın 50 km kuzeybatısında bulunan Saklıkent'te en yüksek nokta 2250 metrelik Bubi Dağı'nın zirvesidir. Kayak merkezleri ise 2200—2400 metre arasındadır. Saklıkent'te zorluk derecesine göre 2 adet kayak pisti ve 2 adet teleski bulunmaktadır.[34] Ayrıca Sakılkent'te TÜBİTAK'ın astronomik araştırmalarını yaptığı bir gözlemevi bulunmaktadır.
Diğer Turistik Yerler
Antalya'da turizmin gelişmesi ile birlikte turizm dalları çeşitlenmiştir. Örneğin; golf turizmi, doğa yürüyüşleri, av turizmi, konge turizmi ve buna benzer pek çok turistik faaliyet Antalya'da yapılabilmektedir. Ayrıca 2010 Dünya Plaj Hentbolu Şampiyonası'nın Antalya'da yapılacak olması da turizmde plajlarında değerlendirildiğini göstermektedir.
Kültür ve sanat
Ana madde: Antalya Altın Portakal Film Festivali
Avrasya'nın en köklü film festivallerinden biri olan Antalya Altın Portakal Film Festivali ilk kez 1964 yılında Türk sinema sektörünü maddi manevi desteklemek, Türk film yapımcısını nitelikli yapıtlar üretmeye teşvik ederek; Türk Sineması´nın uluslararası platforma açılmasına zemin hazırlamak amacıyla düzenlendi. Başlangıçta Antalya Tiyatro Film Müzik Festivali olarak düzenlenen bu organizasyon daha sonra bugünkü halini almıştır.
İsmail Cem Televizyon Ödülleri
Türkiye´de televizyon endüstrisinin gelişimine katkıda bulunmayı hedefleyen ve Türk yapımlarının uluslararası pazardaki temsil gücünü arttırmayı amaçlayan İsmail Cem Televizyon Ödülleri 2010 yılında düzenlenmeye başladı ve pek çok dalda ödül verdi.
Aspendos Uluslararası Opera Ve Bale Festivali
1994 yılından itibaren Genel Müdürlüğümüzün en önemli organizasyonlarından biri olan Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali, 1998 yılından itibaren kazandığı uluslararası boyutu düzenlenmektedir.
Altın Portakal Şiir Ödülü
Altın Portakal Şiir Ödülü, 1997 yılından beri, bir şair ve kitabına verilmektedir. Türkiye´de ilk defa gerçekleştirilen bu uygulama Altın Portakal Şiir Ödülü´nü özgün bir yere koymakta; onu ayrıcalıklı kılmaktadır.
Antalya Piyano Festivali
Dünyaca ünlü besteci-piyanist Fazıl Say´ın Sanat Yönetmenliği´ni üstlendiği Uluslararası Antalya Piyano Festivali, her yıl Kasım ayında düzenlenmektedir.
Spor
Antalya Atatürk Stadı Açık Tribün
Şehirde 197 adet tescilli spor kulübü ve 7,443'ü aktif 58.395 sporcu bulunmaktadır. Bu kulüplerde futbol, basketbol, voleybol, atletizm, güreş, judo, karate, tekvando, tenis, masa tenisi ve yüzme başta olmak üzere birçok spor dalında faaliyet yapılmaktadır.
Antalyaspor
Daha çok bilgi için: Antalyaspor
Antalya'da futbol çok önemli bir yer tutmaktadır. Akrepler takma ismini kullanan Antalyaspor, şehrin üst düzeyde tek takımıdır. Antalyaspor Süper Lig 'de mücadele etmektedir. Karşılaşmalarını 11.137 kişilik Antalya Mardan Stadyumu'nda oynamaktadır. Türkiye'nin ışıklandırmalı statlarındandır.
Antalyaspor Türkiye 1. Liginde (Süper Ligde) hiç şampiyon olamamıştır ve en iyi sezonunu 1998/99 sezonunda 49 puanla 6. olarak geçirmiştir. 2009-2010 yılında yine aynı puan ama +11 averajla ligi tamamlayıp eski rekorunu kırmıştır. 1999-2000 yılında Türkiye Kupası finali oynamıştır. Avrupa kupalarında en iyi başarısı ise 2000/01 sezonunda UEFA Kupası'nda 1. turdur. 2007/08 sezonunda Spor Toto Süper Lig'e çıkmıştır.
Antalya Büyükşehir Belediyespor
Daha çok bilgi için: Antalya Büyükşehir Belediyespor
Antalya' da basketbol son yıllarda önemini arttırmıştır. Antalya Büyükşehir Belediyesi Basketbol Takımı 2006-2007 sezonunda Türkiye 2. Basketbol Ligini şampiyon bitirip, Beko Basketbol Ligi' ne yükselmesiyle beraber kentte basketbol yeni bir soluk kazanmıştır. Antalya Büyükşehir Belediyespor Basketbol takımı 2007-2008 yılından bu yana Beko Basketbol Ligi'nde mücadelesini devam ettirmektedir.
2008-2010 yıllarından şehrin diğer takımı Kepez Belediyespor da Beko Basketbol Ligi'nde mücadele etti.
Yerel yönetim
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Karaalioğlu Parkı'ndaki Hizmet Binası
Antalya, 13 Mayıs 2010 tarihinden bu yana Ahmet Altıparmak'ın valiliğinde yönetilmektedir.[43] Bugüne kadar 22 farklı belediye başkanı tarafından yönetilen Antalya'nın şu anki belediye başkanı ise Prof. Dr. Mustafa Akaydın'dır. İdari olarak şehir merkezi Aksu, Döşemealtı, Kepez, Konyaaltı ve Muratpaşa olmak üzere beş bölümdür.
Antalya Valileri
İsim Görev Yılı
Ahmet Altıparmak 2010—
Alaaddin Yüksel 2003—2010
Ertuğrul Dokuzoğlu 1999—2003
Hüsnü Tuğu 1996—1999
Saim Çotur 1992—1996
Saffet Arıkan Bedük 1991—1992
Erol Tezvan 1988—1991
Antalya Belediye Başkanları
İsim Görev Yılı
Mustafa Akaydın 2009—
Menderes Türel 2004—2009
Bekir Kumbul 1999—2004
Hasan Subaşı 1989—1999
Metin Kasapoğlu 1987—1989
Yener Ulusoy 1984—1987
Kardeş şehirleri
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin 9 tane kardeş kenti vardır.
Austin, Teksas, Amerika Birleşik Devletleri
Bat Yam, İsrail
Cheboksary, Çuvaşistan / Rusya
Gazimağusa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Haikou, Hainan, Çin Halk Cumhuriyeti
Kazan, Tataristan / Rusya
Nürnberg, Almanya
Rostov-Na-Donu, Rusya
Taldykorgan, Kazakistan